14 Ağu 2012

NANOMATİK' E ALDANMAYIN

Kanallarda sürekli dönen Nanomatik reklamlarını mutlaka görmüşsünüzdür. Ben de yeniden bebek sahibi olduktan sonra bu sihirli yıkama topu çok cazip geldi, bir de üstüne A-101 marketlerine indirimli olarak (49 TL) geldiğini görünce düşünmeden aldım.
Aynen kullanma talimatlarına göre hareket ettim, lekeli çamaşırlarda leke çıkarıcılardan kullandım ve hep uzun programlarda yıkadım.(benim makinemde ortalama 2 saat sürüyor). İyi hoş yıkanıyormuş gibi gözüküyordu. Yalnız bebek çamaşırlarını kısa programda yıkamak istedim(leke çıkarıcı kullanmadan) kısa dediğim 1 saat sürüyor, yeni makineler gibi 15 dk. falan değil). Ancak bebeğimin atletindeki kusmuk kokuları aynen kaldı.Hadi kondurmadım Nanomatiğin temizlemediğine, bir de koyu renklilerde hiç bir ek temizlik ürünü kullanmadan yıkayınca Nanomatik yalanı ortaya çıktı. Daha 5. yıkamasını yaptığım Nanomatik topu terli bluzları aynen çıkardı. Sanki hiç yıkanmamış gibi.
Hemen Nanomatik müşteri hizmetlerini arayıp durumu anlattım, bana geri dönüş yapacaklarını söyleyip kapattılar. Dönüş olmayınca hiddetle yeniden aradım ve yetkiliyle görüşüp acilen İADE etmek istediğimi belirttim. Yetkili hanım karar veremeyip beni bekletti sonra da İADE ALAMAYACAKLARINI, çünkü merkezden en düşük 69 TL ye satılan ürünü benim 49 TL(elimdeki orjinal üründü hologram sorgusunu yapmıştım) gibi ucuz fiyata aldığımı söyleyip mükemmel bir kısır döngü yarattı. 
Alırken anında hizmet veren Nanomatik, sorun olunca sınıfta kaldı. 
Allahtan A-101 fişimle gidince hiç problem çıkarmadan geri iade aldı. 
Siz de reklamlara inanıp paranızı boşa harcamayın diye paylaşmak istedim. 



Sağlıkla kalın

9 Şub 2011

KABIZLIK DÜŞMANI KAHVALTI

Son zamanlarda Metehan 'ın kabızlığı ve bunun beraberinde günlerce tuvalet yapmama huyu yeniden hortladı. Kesinlikle "aman canım sende, bu da problem mi?" demeyin... Gerçekten çok yıpratuyor, hem çocuğu hem de büyükleri.
Sürekli doktor değiştirip durduk. En sonunda Çocuk Cerrahı Op.Dr.Emir İmani ile daha önceki doktorlarımızın uygulamadığı 6 aylık bir programın içindeyiz. Metehan resmen bir taramadan geçti ve şimdi ilaç tedavisiyle birlikte resmen posalı yiyecekler kampında. Daha öncede dikkat ediyorduk ancak şimdi daha sıkı yönetim ilan ettim :) İşte o kahvaltılardan biri...

2 yemek kaşığı dolusu yulaf ezmesi
1 yemek kaşığı buğday kepeği
6 tane kuru siyah üzüm
3 tane gün kurusu kayısı
1 tane kuru incir
2 ceviz içi
4 badem içi
1 kibrit kutusu kadar beyaz peynir(labne veya kaşar peyniri de olabiliyor)
1 haşlanmış yumurta
2 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
aldığı kadar ılık süt (ort. yarım su bardağı kadar)

Tüm malzemeleri karıştırıp sütü yavaş yavaş eklerseniz iyi olur. Çünkü yulaf ve kepek şişip yanıltabiliyor. Sütü birden boca etmemenizi tavsiye ederim.
Kuru kayısı ve incir gibi malzemeleri önceden ıslatıp dolapta sürekli bekletirseniz ihtiyacınız olduğu her an elinizin altında olur.
Sonra malzemeleri güzelce blender la parçalıyoruz. Katı olduğunu düşünürseniz sütle açabilirsiniz.
Biz de Metehan'ın her yemek öğünü yaklaşık 45 dakikayı bulduğu için malzeme sürekli şişip koyu kıvam alıyor.
Bu tarz öğünlerden sonra çocuk mutlaka bol su içmeli ki çıkış kolaylaşsın :)
Sağlıklı günler...

9 Tem 2010

KPSS

Devletimizin yetiştirdiği hevesli öğretmenleri KPSS ile yıllardır çalkalayıp çalkalayıp bulandıran, evirip çevirip şamarlayan büyüklerimizle;

Fırsatı çok iyi değerlendirip; öğretmenlerin etinden, sütünden, kemiğinden, iliğinden sömüren fırsatçılara LANET OLSUN...

Bu memlekette eğitim de, sağlık da, hizmet de PARASI OLANA...

Allah herkesin gönlüne göre versin...

Ne diyelim umudunu kaybetmemiş KPSS ye girecek meslektaşlarıma başarılar..........

29 Kas 2009

BİR BAYRAM + BİR ÖĞRETMENLER GÜNÜ VE BLOĞUMA ÖZLEM


Herkese MUTLU BAYRAMLAAAAAAAAR. Sevdiklerimizle birlikte nice güzel bayramlar geçirelim inşallah.
Tüm meslektaşlarımın da öğretmenler gününü kutlarım. Artık sosyal içerikli mesajlar vermek yerine kuru kutlama cümlesiyle geçiştirmek istiyorum. Her geçen sene şartlar biraz daha zorlaşıp, geri gidince ben de koptum artık ve akıntıya bıraktım kendimi... Hayırlısı...
Koskoca 4 ay olmuş canım bebeğim, göznurum bloğuma uğramayalı... Ne kadar da özlemişim. Aslında ihmal değil sadece uzun bir mola benimkisi. Yazın dershane tatil olur olmaz tekrar burada olacağım inşallah. Kısa bir öpüp koklaşmadan sonra çekileceğim tekrar asosyal olmuş hayatıma. Cumartesi-Pazar çalışmak ve herkesin çalıştığı günlerde tatil yapmak beni bitirdi. Çalışma koşullarının da He-man olmayı gerektirdiği bir döngüde asosyallik aslında bedenimin ihtiyacı ama neyaparsınki itiraz benim doğamda var......
Taaaa geçtiğimiz yazdan kalma "gezip gördüklerim" köşesiyle ve yepyeni tariflerle burada olacağım. Eserse kafama, uğrar atarım ortaya bir tarif... Tüm yorum yapan, yapmayan okuyucu arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler
Sevgiyle kalın, Mutlu kalın................

20 Haz 2009

GARNİTÜRLÜ ENGİNAR (10.AY+)


Enginar zamanı geçti bile denebilir ben hala yayınlayacağım...

Artık kendi kendime sızlanmamaya karar verdim. Bundan sonra kafama göre takılıp. Canım hangi tarif derse onu yazacağım... :)

Enginar bizde pek severek yenilen bir sebze değil maalesef. Hatta ilk defa hamileliğim esnasında yedim diyebilirim. O da Metehan içindi. Sonra sonra mineral, kalsiyum açısından çok zengin olduğunu öğrenince kanım ısındı (kendimi telkin ediyorum ama daha çok tüketeceğim sözz :) )

Gelelim tarife. Limonuve portakal suyunu ne kadar bol kullanırsanız o kadar lezzetli olduğunu düşünüyorum.

MALZEMELER:

3 adet temizlenmiş enginar dilimi
1 su bardağı haşlanmış havuç dilimleri
1 su bardağı haşlanmış bezelye
1 su bardağı haşlanmış patates dilimleri
1 portakalın suyu
1/2 limonun suyu
dereotu
tuz

YAPILIŞI:

- Enginarları tencereye koyun ve üzerine portakal suyu ve limon suyunu dökün.
- Tuz ekleyin. Birazda su ilavesi ile yumuşayıncaya kadar pişirin.
- Servis tabağına alın ve hazırladığınız garnitürleri (havuç,patates, bezelye) enginar çanaklarının içine paylaştırın.
- Üzerini dereotu ile süsleyerdek servis yapın.
- Gördüğünüz gibi gayet basit. Afiyet olsun.
*** Ben 3 taneyi; ben, eşim ve oğlum için almıştım. Metehan bu şekilde yiyemediği için, onun porsiyonunu blendırda parçalayarak yedirmeye çalıştım. 2 kaşık 2 kaşıktır...

13 Haz 2009

"MY KITCHEN" AÇILIŞI


Sevgili arkadaşım Tuğba da marifetlerini daha geniş kitlelere yaymaya karar verip kadın girişimciliğini konuşturdu :)

Canımcım Beylikdüzü'nün en lezzetli ev yemeklerini yapıyor ve yarın da açılışı var. Arayıp tebrik ettim ve hayırlı işler diledim. Ben yarın kantinde olacağımdan maalesef Tuğba nın yanında olamayacağım. Allah işlerinizi yolunda götürsün "My Kitchen"...

Evlere ve işyerlerine servisleri var arkadaşlar. Bir telefon etmeniz yeterli.

ADRES : Cumhuriyet Mah. Derviş Eroğlu Cad. Bizimkent Blokları 194. Ada D.25 Blok Beylikdüzü/İstanbul
TEL: 212 872 33 73

8 Haz 2009

ÇİLEKLİ BOMBA KAHVALTI (1. YAŞ +)

MALZEMELER:

5- 6 adet yıkanıp püre haline getirilmiş çilek

12- 15 adet bebe bisküvisi

1 yemek kaşığı yıkanmış kuru siyah üzüm

1,5 kibrit kutusu beyaz peynir

1 tatlı kaşığı pekmez veya bal

1 yemek kaşığı dövülmüş ceviz içi

1 yumurta

1 çay bardağı ılık süt




YAPILIŞI:


- Süt hariç tüm malzemeleri bebeğinizin mama kabına alın.

- Sütü ılıtın ve mamanın üzerinde gezdirin.

- Son olarak parçalayıcı ile pürüzsüz hale getirin.




NOT : Daha yaşını doldurmamış bebekler için ;


- bisküvi sayısını azaltabilirsiniz

- 10. aydan altına ceviz kullanmayın, bebeğiniz sindirimde çok zorlanacaktır.

- süt yerine devam maması hazırlayıp kullanabilirsiniz.

- 10. aydan altına yalnızca yumurta sarısı kullanın.

- 1 yaş altına çilek kullanmayın. Bebeğinizin alerjisi olabilir. Yerine bir tana taze kayısı kullanabilirsiniz.




*** Metehan cığım ben kahvaltısını hazırlarken dayanamadı ve ekmeği kuru üzüme katık edip yedi :)
Bu hallerine bayılıyoruuuuuuum...

31 May 2009

BALLI, YULAFLI SÜZME YOĞURT (10.AY)

Öncelikle başlıkta balı görüpte "aaaaaaaaa olmadı" demeyin hemen. Siz bala alternatif hemen üzüm veya dut pekmezini karıştırıverin yoğurda.

HALAMI ÖZEL YİYECEKLER DİYENLERE NOT: Tamam benim sıpa 20 kocaman ayı devirmiş olabilir ancak hala ona özel yiyecek yapmalarım devam ediyor. Hala katı yiyecekler yemiyor, pütürüklü herşeye karşı midesi 2 saniyede tepki verebiliyor olabilir ne yapayım? Nasılsa ömrü sürekli püre halindeki sıvı gıdaları tüketerek geçmeyecek değil mi!!!! O da bir gün mis gibi kızarmış köftenin güzelliğini fark edecek :) Sağlığı yerinde olsun da katı yiyecekler yerinde dursun değil mi...

Süzme yoğurdu annem İneboludan getirdi. Hazırlar gibi kesinlikle değil, lezzeti mükemmeldi. Her gittiğinde mutlaka yoğurt, tereyağ, tuzsuz lor ısmarlarım, bahçeden de ısırganlar, naneler ve bodanlar itinayla toplanıp getirilir.Bundan sonra Metehan'ın yoğurdunu gerektikçe "Kasımpaşa Kastamonu Pazarından" almaya karar verdik. Bakalım ne kadar süre bu karara uyacağız :)

Malzemeler:

3 çorba kaşığı süzme yoğurt

Ilık su (yoğurdu açmak için)

2 Çorba kaşığı yulaf ezmesi

1 tatlı kaşığı süzme bal (bal da İnebolu'dan) (1 yaş altı için kullanmayın ve dilerseniz pekmezi tercih edin)

1 çorba kaşığı yıkanıp süzülmüş siyah üzüm kurusu

1 orta boy muz


HAZIRLANIŞI:

Öncelikle biraz ılık su ile yoğurdu açın. Sonra tüm malzemeyi kaseye alın ve blendırdan geçirerek pürüzsüz hale getirin.

Eğer bebeğiniz yemekte zorlanmıyorsa parçalamadan, muzu biraz çatalla ezmek suretiyle malzemeleri karıştırırsanız çok daha iyi olur.
Dilerseniz içine birazcık ufalanmış ceviz de katabilirsiniz.

Afiyet olsun.
***Böyle hafif bir öğünden sonra siz de bizim gibi havanın güzelliğinden istifade şöööyle parklara doğru gidip koşturun ve MAA (kedi) ları kovalayın. Oğlumun burdaki pozu nazar bozu olsun artık :)
İyi haftalar...

23 May 2009

LABNELİ MIHLAMA (10.AY +)

Herkese uzun bir aradan sonra merhaba. Gerçekten çok özlemişim yazmayı. Başlamadan önce anneler gününde güzel dileklerini ulaştıran tüm blok dostlarına teşekkür ederim ve geç de olsa tüm annelerimizin anneler gününü kutlarım.
Ayrıca geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz Türkan Saylan hocamıza da Allah'tan rahmet diliyorum. Beklenen bir son olsa da böylesine kıymetli ve özellikle kızlarımız üzerinde emeği olan bir insanı kaybetmek çok üzücü. Abuk sabuk polemikler yaratanlara geçenlerde Ahmet Hakan'ın köşesinde yazdığı tek bir cümlenin suratlarına şamar olacağına inanıyorum;

Eğer küçük bir kız çocuğunu tacizle suçlanan Hüseyin Üzmez, öteki dünyada altından ırmaklar akan cennette ağırlanacaksa... Ömrünü küçük kız çocuklarının eğitimine adamış Türkan Saylan varsın o cennete gidemesin..."

Nur içinde yat Türkan Hoca, Allah inşallah bana da bir okul yaptırmayı nasip eder, o kadarına elveremezsem bir fen laboratuvarını yaptırmayı nasip etsin...

Gelelim uzuuuunca bir süredir arşivde bekleyen tarife. Daha önce de mıhlama tarifi vermiştim. Peynir varmıydı hatırlamıyorum, dönüp bakmaya da üşendim... İyisimi ben tarifi yenilemiş olayım.

MALZEMELER:

1 tatlı kaşığı tereyağ
3 tatlı kaşığı mısır unu
1 su bardağı süt
1 fiske tuz (1 yaş +)
3 çorba kaşığı labne peynir veya tuzsuz lor veya beyaz peynir

YAPILIŞI:

Tereyağı tavada eritin. Mısır ununu döküp çok az kavurun ve sütü azar azar ilave ederek topaklanmaması için çırpın.
Dilerseniz kıvamı koyu olarakta ocaktan alabilir sonradan süt ilave ederek daha kolay soğumasını da sağlayabilirsiniz. Ben öyle yapıyorum.
Ocaktan aldıktan sonra ılınmasını bekleyin ve peyniri ilave ederek karıştırın.
Afiyet olsun.
NOT: Bebeğiniz bu öğünden sonra uzunca bir süre açlık hissetmeyecektir. Haberiniz ola :)

22 Nis 2009

DOĞUM GÜNÜM


Zamansızlıktan bir türlü yazamadım. Doğum günüm geçeli neredeyse bir ay olacak. Olsun ben yinede şimdiymiş gibi davranayım bari masuscuktan canım.

Yeni yaşım bana bambaşka güzellikler getirdi. En önemlisi hayatımı tamamen değiştiren bambaşka bir işle ilgileniyorum. Öğretmenlik yapmazsam mutsuz olacağımı düşündüm hep yıllarca ve ısrarla daha güzel iş fırsatlarını teptim (şimdiden bahsetmiyorum, malum bir krizdir gidiyor). Şimdi gerçekten çok mutluyum, çünkü artık kendi işimin patronuyum. Güzel işler çıkartıyorum, güzel geri dönüşler alıyorum, en iyi olmak için didiniyorum. Kendimi seviyorum yauuuuu... ve kendi kendimin doğum gününü kutluyorum, daha da iyi bir yaş geçireceğime inanıyorum.