29 Ara 2008

Maydanozlu Ekmek Ezmesi (7.ay+) Bebeğime Yemek


1 veya 2 dilim bayat ekmek
2 tatlı kaşığı labne
1 tutam maydanoz
Ilık süt





Ekmekleri veya varsa pide de olur rondodan geçirin.

Ilıtılmış süt ile biraz ıslatın.

Maydanozları çok minik doğrayın ve katın. Minik olmazsa bebeğinizin boğazına yapışabilir


Labne peynirini de katıp iyice karıştırın.


Afiyet olsun.

28 Ara 2008

Tarifleri belirtilen ayından daha küçük olan bebeklere yedirebilmek için BASİT ÖNERİLER!!!

Tariflerimde hangi aydan itibaren verilmesi gerektiğini yazsamda, bazen bu yazdıklarıma kendim de uymayıp daha erken davrandığım zamanlarda oldu.

Örneğin oğlum anne sütünü almayı 10 aylıkken reddettiğinde yiyeceklerinde süt kullanmaya başladım. Çünkü hiç bir şekilde devam sütü veya normal içme sütünü hariçten tüketmedi.

Bebek büyütmede birebir kitapların, kaynakların dediklerini uygulamak yerine gerektiği zaman kendi insiyatifimi kullanmayı veya anneanne yöntemlerini kullanmayı tercih ettim.

Seçim sizin aşağıda bir kaç tane nacizane önerim var bir göz atın derim ;)

** Süt yerine su kullanın.

** Tereyağında unu kavurmayın. Bunun yerine, halis zeytinyağını çorbanız haşlandıktan sonra servis yaparken çorbanın üzerine çok az gezdirip karıştırın.

** Un kullanmak yerine çorbanızın içine 1 adet patates veya bir miktar pirinç ekleyebilirsiniz. Böylelikle çorbanız doğal yollarla nişasta kazanmış ve bu sayede koyulaşır.

** Hangi sebzeyi kullanacaksanız iri iri dilimleyip çok az su ile düdüklüde pişirirseniz vitamin kaybını en aza indirgeyebilirsiniz.

** Bebeğiniz 1 yaşına gelene kadar yiyeceklerinde tuz ve şeker kullanmamanız daha sağlıklıdır.

** Hangi ayda hangi besinleri tüketmesi gerektiğini dikkate almak bebeğinizin gaz ve hazımsızlık sorunu çekmesini en aza indirger.

Dereotlu Kabak Çorbası (8.ay+) Bebeğime Çorba


1 kabak

2 çorba k. tereyağ

4 çorba k. un

1 diş sarımsak

1 su bardağı süt

1 yumurta

Bir tutam dereotu

Sıcak su



Unu tereyağında kavurun

Üzerine su ekleyip topaklanmaması için çırpın.

Rendelenmiş kabakları ekleyin.

Karışım pişerken, bir kenarda süt içine yumurtayı kırıp terbiyesini hazırlayın ve ılıştırıp çorbaya katın.

Sarımsağı da rendeleyip ekleyin.

Kaynayıp koyulaşana kadar karıştırın ve en son dereotu ile bir tutam arzuya göre tuz ilave ederek ocaktan alın.

Afiyet olsun.

** Çorbalarda kullandığım porsiyonlar ortalama 4 kişilik bir aileye yetecek kadar oluyor, dolayısıyla siz de bebeğinizle birlikte bu lezzetleri tadabilirsiniz. Dilerseniz ölçüleri indirgeyerek 1 porsiyon şeklinde hazırlayabilirsiniz.

** DEREOTUnun faydaları !

inek sutunde 117 miligram kalsiyum bulunurken, dereotunda bu oranin 208 olmasi, dereotunun sutun alternatifi olarak gorulmesine neden oluyor.

İstanbul Universitesi Cerrahpasa Tip Fakultesi Cocuk Bolumu Metabolizma ve Beslenme Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Ahmet Aydin, sutun alternatifinin dereotu oldugunu soyledi. Adana Otizm Dernegi'nin duzenledigi 'Otizm Hastaligi'nin Tedavisi ve Beslenme' konulu konferansta konusan Prof. Dr. Ahmet Aydin, sutun kalsiyum bakimindan en zengin besin olmadigini belirterek, "Dereotu sutten daha fazla kalsiyum iceriyor. inek sutunde 117 miligram kalsiyum bulunurken, dereotunda bu oran 208'dir. Ayrica dereotu magnezyum ve potasyum bakimindan zengin olmasi bakimindan da kemik sagligina daha faydalidir" dedi.

Prof. Dr. Aydin, dunyada en cok sut tuketen ulke olan ABD'de, yine dunyada en cok osteoporoz rahatsizliginin oldugunu bildirdi. Prof. Dr. Aydin, cocuklarin ve anne- babalarin kemiklerinin kuvvetli olmasi icin mutlaka dereotu tuketilmesini onerdi.

İsvec'te yapilan bir calismada 50- 85 yaslarindaki menopoz sonrasi kadinlarda sut tuketimi fazlaliginin kiriklari azaltmadiginin saptandigini kaydeden Prof. Dr. Aydin, soyle konustu: "Benzer sekilde ABD'de hemsireler uzerinde yapilan arastirmada gerek sut, gerekse sut disi kalsiyum tuketimi fazlaliginin kalca kiriklarini azaltmadigi tespit edilmistir. Cocuklarinizin ve kendinizin kemiklerinin kuvvetli olmasi icin mutlaka dereotu tuketin. Dereotundaki magnezyum ve kalsiyum kemik gelisimi icin oldukca onemli bir mineraldir. Her memelinin sutu kendi yavrusunadir.

5- 6 milyon yillik insanlik tarihinin sadece son 10 bin yilinda insanlar baska memelilerin sutunu icmislerdir. Kendi annelerinin sutunu ise sadece hayatlarinin ilk 2 yilinda emerler, daha sonralari hic sut tuketmezlerdi. Fosil incelemeleri, tas devri insanlarinin kalin ve kiriga direncli saglam kemiklerinin oldugunu gostermektedir. Bu devre ait kemik orneklerinde osteoporoz yok denecek kadar azdir. Bunun nedeni de o devirde insanlarin sutten ziyade, daha cok yesil sebze, ot turu yiyecekler tuketmesindendir."

26 Ara 2008

Domates Maması (6. ay+)

Uzun zamandır yayınlanmayı bekleyen o kadar çok tarif biriktiki yoğunluktan bir türlü fırsat bulamıyorum.
Yoğun bir şekilde bayramı atlattık, peşine hacı ziyaretlerimiz ve maalesef bir cenaze, arkadaşımızın doğumgünü, bir yandan pasta kursum derken 10 gündür Metehan da bizimle oradan oraya sürüklenince bu soğuklarda maalesef şifayı kaptı. İnanılmaz huysuz. Hem de sanırım azı dişleri patlıyor, iştahsızlık zaten baki, kısacası çekilesi bir durum değil!!!
Metehan uyanana kadar acilinden tarifleri aktarmak istiyorum. Fotoğraf makinem bozulduğu için bazıları fotoğrafsız en kısa zamanda telafi edeceğim :)

DOMATES MAMASI

2 domates

1 çorba kaşığı tereyağ

2 çorba kaşığı un

1,5 su bardağı su

Tereyağını eritip unu kavurun

Domatesleri rendeleyip karışıma ekleyin.

En son suyunu da ilave edip kaynayıp koyulaşana kadar çırpın.

İşte bu kadaaarr Afiyet Olsun.

** Domates alerjik bir sebze olduğundan genellikle 1 yaş üstündeki bebeklere önerilir. Dilerseniz çok az bir miktarı deneyerek bebeğinize daha sonra yedirebilirsiniz.

20 Ara 2008

Bebeğimize Hangi Ayda Hangi Yiyecekler Verilmeli???

0 - 4 AY
Bebeğiniz ağladıkça ve acıktıkça anne sütü vermelisiniz. Anne sütü yoksa veya yetersizse anne sütüne adapte bir biberon maması kullanmalısınız.

4 - 6 AY
Yumuşak ve topaksız, yarı sıvı püreler verin. Anne Sütü veya MamaAnne sütünü aldığı sürece devam edilmelidir. Anne sütü yoksa veya yetersizse 3-4 öğün 2 numara devam maması verilmelidir.

Kaşık Maması

Ek Gıdalara geçiş aşamasında başlangıç olarak pirinçli bir mama başlanmalıdır.
Bu dönem için hazırlanmış sütlü kaşık mamaları, tahıllı kaşık mamaları ve kavanoz mamalarını kullanabilirsiniz veya kendiniz evde kullandığınız biberon maması ile muhallebi yapabilirsiniz.
Kaşık maması ayran gibi sulu bir biçimde yapılır, hergün 3-4 çay kaşığı verilir ve miktar hergün biraz daha arttırılır.
Bir hafta sonra mama boza kıvamında yapılır.

Meyve Suyu

Kaşık mamasından 2 hafta sonra meyve suyu verilir. Mevsimine göre meyva seçilir ve suyu sıkılarak hazırlanır. 1-2 tatlı kaşığından başlanarak verilir ve yavaş yavaş arttırılır.
1-2 hafta sonra püre şeklinde verilebilir. 2 hafta kadar devam edilir.


Sebze Çorbası

Meyva püresinden 2 hafta sonra verilir.
Bazen 5.-6 aylarda muhallebiye başlanır ve 1-2 hafta sonra sebze çorbalarına geçilir. Ancak iyi kilo alan bebeklerde muhallebiden önce genellikle öğle öğününde sulu olarak 1-2 tatlı kaşığından başlanarak yavaş yavaş artırarak verilir.
Çocuğun isteğine göre her gün arttırılır ve 1 hafta sonra püre haline geçilir.

**Sebze çorbasına daha sonra eklenecek besinler; kabak, karnabahar, bezelye ve iyi pişmiş taze fasüye olabilir.

Yoğurt

Genellikle ikindi öğünü ek gıdası olan yoğurt, muhallebi yerine de verilebilir.

Muhallebi

Sebze püresinden 1-2 hafta kadar sonra genellikle 6. aydan itibaren akşam öğünü (18:00- 20:00) olarak verilir.
Kaşık maması veya pirinç unu ile hazırlanmış muhallebi olabilir.

7 – 8. Ay

Anne sütüne aldığı sürece ve miktarda devam edilmelidir. Anne sütü yoksa veya yetersizse en az 300 ml. devam maması verilmelidir. Meyve ve sebzeleri püre halinde rahatlıkla verebilirsiniz. Artık eline ağzında geveleyeceği çubuk biçiminde çiğ sebzeler verebilirsiniz. Bu dönemde et ve balıklara geçilebilir.

Tahıl gevrekleri, soyulmuş domates, suda bekletilmiş kuru kayısı 7-8. aylarda verilebilcek diğer uygun besinlerdir.

Kahvaltı

Çocuk meyve püresi, sebze püresi, muhallebi ve yoğurt gibi besinlere alıştıktan sonra 7. ay da kahvaltıya başlanabilir.

Yumurta

Katı pişmiş yumurta sarısı çocuk kahvaltıya alıştıktan sonra 8. ayda günaşırı 1 çay kaşığı olarak beslenme programına eklenir, yavaş yavaş miktarı artırılır. Bir haftanın sonunda bebek tam bir yumurta sarısını yiyebilir. Yumurta sarısı, alıştırma süresince katı daha sonra kayısı kıvamında verilebilir.

Tahıllı Çorbalar

Mercimek, yoğurtlu yayla, acısız tarhana çorbası gibi gıdalar, taze sebze çorbalarına alıştırılmış olan bebeklere 8. aydan sonra değişik tatları öğretmek amacıyla verilebilir.

Et ve Tavuk

Deri ve yağları ayrılarak 7-8 aylarda bir tepeleme çorba kaşığı pişmiş kıyma veya orta boy ince bir biftek veya tavuk eti parçası sebze çorbasına eklenerek sebze ile birlikte püre haline getirilir.

Balık

8. ayda öğle öğünlerinde püre şeklinde et yerine değiştirilerek verilebilir. Köfte8. ayda öğle öğünlerinde verilebilir.

Karaciğer

8. ayda öğle öğünlerinde et ile değiştirilerek püre şeklinde 15 günde bir kez olmak üzere verilebilir.

8 - 9. Ay

Yemek taneleri biraz daha büyük olabilir. Rende veya püre yerine doğranmış yiyecekler hazırlabilirsiniz. Kendi kendine yemeyi öğrenmesi için eline sık sık çubuk biçimli yiyecekler verin.

Et ve balıklar ızgara veya haşlama yapılarak irice kıyılır.Kızarmış ekmek, tuzsuz ev yemekleri, çorba, börek gibi besinleri tüketebilir. Pilav, Makarna ve Dolmalar8. aydan sonra yoğurt ile karıştırılarak verilebilir.

10-12. Ay

Bu aylarda evde yenen hemen herşeyi bebeğiniz de yiyebilir. Pişirirken yemeklerin tuzsuz olmasına dikkat edin. Et, balık ve tavukları küçük lokmalara ayırabilirsiniz.

19 Ara 2008

Etli Maraş Tarhanası (8.ay+) Bebeğime Çorba

Uzun zaman oldu tarif eklemeyeli fotoğraflamıştım ama öylece makinanın içinde benim keyfimi bekliyorlardı. Bir ara karıştırdımda acaba hangi fotoğraf hangi tarifti diye. Bu kadar tembellik artık yeter ve yeni tariflerle yine buradayım :)



1 kibrit kutusu büyüklüğünde Tranç eti

1 kase maraş tarhanası

1 diş sarımsak
4 çorba kaşığı un

1 yumurta

1 su bardağı süt

Tereyağ

sıcak su

tuz

Önce düdüklü tencerede eti ve maraş tarhanasını biraz su ile haşlayın ve pişince blendırla parçalayın.

Tencerede tereyağını eritip unu kavurun. Su ekleyerek topaklanmaması için sürekli çırpın.

Tarhana ve et suyunu ekleyin.

Yumurta ve sütü çırpıp ılıştırdıktan sonra çorbaya katın.

Sarımsağı da doğradıktan sonra kaynayana kadar karıştırın ve en son tuz ekleyin.

Dilerseniz nane ile de çorbayı lezzetlendirebilirsiniz.

Afiyet olsun.


*** Uzun zamandır görüntülenmeyi bekleyen Maraş tarhanasını da nihayet bloğa ekleyebildim. Görüldüğü gibi kuru cips gibi ve makarna muamelesi görüyor pişirilirken.

10 Ara 2008

KURBAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN


Herkesin kurban bayramını kutlar, sağlıklı, mutlu nice bayramlar geçirmemizi dilerim.
Bayram için hazırladığım ayva tatlısından alın lütfen :)
Afiyet şeker olsun.
İyi bayramlar.......................

2 Ara 2008

Vitaminler



Vücut fonksiyonunun düzenlenmesinde ve devamlılığında önemli rol oynayan vitaminler, normal yaşamın sürdürülmesi için gerekli olan, yiyecekler içerisinde doğal olarak bulunan basit yapılı bileşiklerdir. Yağda ve suda eriyenler olmak üzere ikiye ayrılırlar.Yağda eriyenler A - D - E - K vücutta depolandığı için hergün almaya gerek yoktur. Suda eriyenlerB - C ise depolanmazlar, fazlası dışarı atılır.Her gün alınması gerekir



A Vitamini

Vücudun enfeksiyonlara karşı direnci arttırır. Normal büyüme, üreme, kemik ve diş gelişimi, görme için gereklidir. Cildin tırnakların ve saçların sağlıklı kalmasını sağladığı gibi, diş ve dişetleri için de büyük önem taşır.Süt, yumurta, balık, tavuk, kuzu ve dana eti, patlıcan, tereyağı, peynir, havuç, kereviz, lahana, marul, karnıbahar, ıspanak, çilek, taze fasulye, mercimek, kavun, portakal, greyfurt, maydanoz, armut, elma, patates ve domateste bulunur

D Vitamini

İnce bağırsaklardan kalsiyumun emilmesine yardımcı olur. Kalsiyumun kemiklerde ve dişlerde tutulmasını sağlar. Kandaki fosfor ve kalsiyum miktarını yükseltir. D vitamini eksikliğinde çocuklarda raşitizm gelişir. Kuzu ve dana eti, balık ve su ürünleri, tereyağı, peynir, süt ve süt ürünleri, yumurta sarısı, karaciğerde bulunur.
E Vitamini
E vitamini yağda eriyen vitamin türlerindendir. Hücrelerin daha uzun yaşamasını ve yenilenmesini sağlar. Kalp-damar hastalıklarına, kansere ve katarakta karşı koruyucudur. Antioksidan etkilidir.Ispanak, kabak, lahana, marul, yeşil sebzeler, elma, buğday, yulaf, soya fasülyesi yağı, ceviz, fındık, badem, marul, tere, kereviz, maydanoz, mısır,balıkda bulunur.

K Vitamini
Kan pıhtılaşmasında önemli rol oynar. K vitamini yanlızca kanamalı hastalarda eksikliğini gidermek için kullanılır. Vücutta bağırsak bakterileri tarafından sentezlenir.Yeşil sebzeler, kabak, marulda, domates, ıspanak, yeşil biber, lahana, karnabahar, soya fasulyesi ve tahıllarda bulunur.

B Vitaminleri
Vücudun, özellikle beynin, enerji üretiminimde gerekli vitaminlerdir. Kan dolaşımını düzenler. Merkezi sinir sistemi sağlığını, deri ve gözleri korumakta önemli bir rol oynar. Mide, karaciğer ve bağırsak hastalıkları tedavisine yardımcı olur. Hücre bölünmesi için gereklidir.Et, yumurta, kuru bakliyat, deniz ürünleri, sebzeler, süt ve süt ürünleri, kuruyemiş de bulunur.

1 Ara 2008

Yulaf Ezmeli, Tahin+Pekmezli Yoğurt (6.ay+) Bebeğime Tatlı


1 tatlı kaşığı pekmez

1 tatlı kaşığı tahin

1 muz (8 aydan küçükler için yarım muz kullanın)

1 kase yoğurt

2 yemek kaşığı yulaf ezmesi



Muz ve yoğurdu parçalayıcıdan geçirip pürüzsüz hale getirdikten sonra yulaf ezmesi, tahin ve kardeşi pekmezi ekleyip bir güzel karıştırın.

Ben buna enerji yoğurdu diyorum :)

Afiyet olsun

Kuzu Ciğer Püre (8.ay +) Bebeğime Yemek


Bebeğinize 8. aydan itibaren 15 gün de bir olmak üzere et e alternatif olarak haşlanıp püre haline getirerek karaciğer verebilirsiniz.

Malzemeler:

200 g. karaciğer
1 yemek kaşığı pirinç


Ciğerleri çok ufak parçalara ayırıp haşlayın.

Pirinci de haşladıktan sonra ciğerlere katarak parçalayıcıdan geçirin.

Ciğer haşlandıktan sonra kötü bir kokusu oluyor. Buna karşı ben içine biraz da nane atmayı tercih ettim. Çeşitlendirmek size kalmış.

Afiyet olsun.

Hurmalı, Yulaf Ezmeli Muhallebi (8.ay+) Bebeğime Tatlı

Uzun zamandır yazılmayı bekleyen o kadar çok tarif varki, unutmaktan korkuyorum. Eğer bir kenara not düşmezsem ya da resmini çekmezsem sonra düşünüyorum acaba şunu da eklemişmiydim?, bu varmıydı? filan diye. Daha önce de demiştim tarifler tamamen doğaçlama, evde ne varsa ve Metehan'ın durumuna göre çıkıyor. Neyse uzatmadan biran önce aklımda olanları aktarmak istiyorum. Hem çok vaktim yok hem de daha yazacağım bir de kurs günlerim var. Bundan dolayı da çok heyecanlıyım. Beni izlemeye devam edin anacııııımmmmm

Malzemeler:

1 Trabzon hurması

1 tatlı kaşığı irmik

1 tatlı kaşığı pirinç unu

4 tatlı kaşığı yulaf ezmesi

1/2 su bardağı süt(1 yaş altına su kullanın)

1 kesme şeker (bebişinizin zevkine göre)





Süt, irmik,şeker ve pirinç ununu çırparak pişiriyoruz. Biraz katı olabilir ama endişeye gerek yok, Hurmanın kabuklarını soyup ekleyince bir de güzel blendırdan geçirirseniz sulanacaktır zaten. En son yulaf ezmelerini de ekleyip karıştırın. Enfes mama bebişiniz için hazırdır.

Afiyet olsun.


Bu yeşil kurbağa mama setini IKEA dan aldım. Özellikle önlük çok kullanışlı. Daha önce 2 kere mothercare den buna çok benzer önlükler almıştım Metehan'a bir tanesi yakadan kırılmıştı. Geçen Ikea da set halinde görünce hemen aldım yedek olsun diye. Çünkü bazen gittiğim yerde unutabiliyorum ve benim için çok zor oluyor. Bence bu önlükler süper bir buluş. Hele bebeğinin kusma alışkanlığı olan anneler tam bize göre diyebilirim

30 Kas 2008

TROYA' dayız

Masal tarihten öncedir... İzmirli kör bir ozan anlatmıştı hikayeyi. Büyük ozan Homeros bundan tam 2,500 yıl önce, görkemli Anadolu kenti Troya'yı, ölümsüz aşklarını, sonsuz savaşlarını ve dağınık saçlı ordularını.

Barışın en kutsal değer olduğu kente uğursuzluk getiren tanrıların insanların yazgıları ile nasıl oynadıklarını anlatmıştı.

3,000yıl önce de yazgı aynıydı, bugün de aynı...



Tek kelimeyle büyülendim diyebilirim. Cuma trafiği dolayısıyla yarım saat rötarlı başlayan gösteri "vay canına beklemeye değermiş" dedirtti.
Müzik, kostümler, ritim, enerji hepsi, hepsi mutteşemdi. Hele de en önde olmakla ne kadar şanslıydık, sanki gösterinin bir parçasıymış gibi soluksuz izledim.
Sadece sonu bence biraz basit kalmıştı ama artık bu güzellikte lafını etmesem de olur.
İzlemeye kesinlikle değer, çok başarılı....

27 Kas 2008

Ihlamurlu Muhallebi (6. ay+) Bebeğime Tatlı

Tam hastalık havası. Ben dahil çevremdeki herkes kırılıyor. Oğlumdan da bana geçti, sanırım benden de Mehmet e sirayet edecek umarım bu bir döngü halini almaz. Her akşam ıhlamurumuz ve bilumum ot pusur kaynatılıp içiliyor.
Eh paşazadem prensipli çocuk biberondan sudan başka bişey içmeyince çare, elimdeki her türlü malzemeyi kaşık maması haline getirmekte oluyor.
Gayet lezzetli ve hoş kokolu oluyor. Beyefendi de afiyetle yedi. Deneyin derim.

Malzemeler:

2 tatlı kaşığı pirinç unu
1 tatlı kaşığı irmik (8 aydan önce kullanmayın)
2 küp şeker veya 1 kaşık bal veya pekmez
1 bardak demlenmiş "ıhlamur, nane, elma, tarçın, zencefil, ekinezya" karışımı çay

Tüm malzemeyi fokurdayana kadar bir güzel çırparak pişiriyoruz. Eğer şeker kullanmayacaksanız bal veya pekmezi muhallebiyi pişirdikten sonra eklemenizde fayda var.
Miniğinize afiyet, sağlık olsun :)

26 Kas 2008

Geleceğin Mimarı Öğretmenlerimiz

Bu hafta bizim mişş, eh öyle olsun bakalım. Her yıl aynı törenler, süslü konuşmalar, şiirler... Ne bir eksik ne bir fazla değişen hiç bir şey yok yıllardır. Umarım bundan sonra öğretmenliğin gereken değerinin verildiği "öğretmenler gününü" kutlarız.

Bin bir umutla üniversiteden mezun olmuş, kadro bulamamış bir şekilde hayat mücadelesine atılmış, kah özel sektörün kölesi olmuş, kah vekil öğretmenlik kılıfıyla devletin bile sömürdüğü o kadar çok öğretmeniz ki biz,, çözümüne "üç maymunun" oynandığı çözümsüzlükler içinde hayatın içinde yuvarlanan bizler Öğ-ret-men-le-riz...

Aslında yazacak o kadar çok şey varki aklımda bu kadarıyla yetinmek belki de daha iyidir diye düşündüm şimdi. Sitem haftası olmasın bakalım bu hafta.

Her şey gözlerinin içi pırıl pırıl parlayan,ağzınızdan çıkacak bir cümleyle yönü değişecek tertemiz evlatlarımız için.
Madem bu iş gönül işi,
gönlünü eğitime vermiş, canımız öğretmenlerimizin Öğretmenler günü kutlu olsun :)

Sizlerle birincilik ödülü almış bir öğrencinin kompozisyonunu paylaşmak istiyorum. Ben çok duygulandım

"Öğrenci gözüyle öğretmen" adlı yarışmada birincilik ödülü alan yazı:
Ben bir öğretmen çocuğuyum. İlk öğretmenim de annemdir. Öbür çocuklar gibi okula başlarken yabancılık çektiğimi söyleyemem. Yaşamım okulda başlamıştı. Ancak okula başlamamla yeni bir sorun önüme çıktı. Annemi öbür çocuklarla paylaşmak zorunda kalmıştım. Evde benim üzerime kanat geren, bana bir çiçek gibi özen gösteren annem, okulda ve özellikle sınıfımızda bambaşka biri oluyor, tüm çocuklar onunmuş gibi onlara da aynı sevgiyi gösteriyordu.
Dahası, onların sorunlarını eve de getiriyor ve hepsiyle ayrı ayrı ilgileniyordu. Bu benim kıskançlığımı arttırıyordu. Özellikle "Ümmü" ile çok ilgileniyordu. Bu siyah saçlı, siyah gözlü, tombul yanaklı köy çocuğu pek konuşkan değildi. Teneffüslerde oyunlara da katılmazdı. İçine kapanık, sessiz bir tipti. Annem teneffüslerde "Ümmü" ile oynardı. Ümmü'nün sorununa çözüm bulabilmek için ailesi ile sıkı bir ilişki kurmuştu. Bu çalışma kısa sürede meyvesini verdi.
Ümmü oyunlara bizim çağırmamızı beklemeden katılıyor, çalışmaları ile de kendini gösteriyordu. Annemin sevinci sonsuzdu. Bir ödül almışçasına "Ümmü'yü kazandım" diye seviniyordu. Fakat sevinci uzun sürmedi. Talihsiz bir olay Ümmü'nün yaşantısını alt üst etti. Soğuk bir kış günü evde yalnız kalan Ümmü, sobayı yakmak istemiş fakat yakamamış. Bakmış ki olmuyor, kızgın odunların üzerine gaz dökmüş ve kibriti yakmış. İşte ne oldu ise o zaman olmuş, sobadan fırlayan alevler Ümmü'yü sarmış. Dumanları gören komşular eve koşmuşlar. Ümmü'yü yarı baygın halde kurtarmışlar, yangını da bastırmışlar.
Ev kurtuldu. Fakat Ümmü geçirdiği korku nedeniyle konuşamaz oldu. Gösterildiği doktorlar Ümmü'yü ancak bir şokun konuşturabileceğini söylemişler. Annem Ümmü'yü sıkıntılı günlerinde yalnız bırakmadı. Sınıfa getiriyor, onunla yine ilgileniyordu.
Aradan iki ay geçti. Annem kalp çarpıntısı geçirerek derste rahatsızlandı. Rengi sararıyor, nefes almakta güçlük çekiyordu. Babam bir taksi getirdi, annemi bir battaniye içinde sarsmadan arabaya yerleştiriyorlardı ki; kekeleyen bir ses işitildi. "Öğretmenim ne olur iyi ol, seni çok seviyorum." Hepimizden önce annem tanıdı sesin sahibini. Ümmü'ydü bu.
Annem kapalı gözlerinin ardından sızan yaşlarla, "Ah ne güzel Tanrım. Ümmü de konuştu." dedi.
Ben de Başöğretmen Atatürk'ümün eğitim ordusunda öğretmen olacağım. Ben de bilgisizliğin karanlığına ışık tutacağım. Yurdumun çocuklarına bilgiden taç öreceğim. Öğrencilerimin gönüllerinde yaşayacağım.
Özlem ÖZTUĞ

21 Kas 2008

İki Şey !!!!!!!! (sadece 2 dakikanızı ayırın)

Tesadüfen rastladığım bir blokta okuduğum yazı çok hoşuma gitti ben de hemen yayınlamak istedim tabi kaynak belirterek :) Okumaya değer sadece 2 dakika!

İnsanı iki şey öldürürmüş:

1- Sevmediği insanın silahından gelen mermi

2- Sevdiği insandan gelmeyen ilgi

İki şey "Kalitesiz insan" 'ın özelliğidir:

1-Şikayetçilik

2-Dedikodu

İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer:

1- Bakış açısını değiştirmek

2-Karşısındakinin yerine kendini koyabilmek

İki şey yanlış yapmanı engeller:

1-Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek

2-Hak yememek

İki şey kişiyi gözden düşürür:

1-Demagoji (laf kalabalığı)

2-Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek)

İki şey insanı “Nitelikli İnsan” yapar:

1-İradeye hakim olmak

2-Uyumlu olmak

İki şey “Ekstra Değer” katar:

1-Hitabet ve diksiyon eğitimi almak

2-Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek

İki şey geri bırakır:

1-Kararsızlık

2-Cesaretsizlik

İki şey kaşif yapar:

1-Nitelikli çevre

2-Biraz delilik

İki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar:

1-Baskın yeteneği bulmak

2-Sevdiğin işi yapmak

İki şey başarının sırrıdır:

1-Ustalardan ustalığı öğrenmek

2-Kendini güncellemek

İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır:

1-Niyetin saf olması

2-Ruhsal farkındalık

İki şey milyonlarca insandan ayırır:

1-Sorunun değil, çözümün parçası olmak

2-Hayata ve her şeye yeni (özgün,orijinal,farklı) bakış açısıyla yaklaşabilmek.

İki şey gelişmeyi engeller:

1-Aşırılık (mübalağa,abartı,ifrat,tefrit)

2-Felakete odaklanmış olmak

İki şey çözüm getirir:

1-Tebessüm (gülümseme)

2-Sükut (susmak)

İki şeyin değeri kaybedilince anlaşılır:

1-Anne

2-Baba

İki şey geri alınmaz:

1-Geçen zaman

2-Söylenen söz

İki şey gerçek sondur:

1-Cennet

2-Cehennem

İki şey ulaşmaya değerdir:

1-Sevgi

2-Bilgi

İki şey özgürlüktür:

Vatan ve Bayrak

İki şey “hayatta önemli olan her şey” içindir:

1-Nefes alabilmek

2-Nefes verebilmek

Hatice Kübra Tongar

20 Kas 2008

Trabzon Hurmalı Muhallebi (6.ay+) Bebeğime Tatlı

2 tatlı kaşığı pirinç unu
1 tatlı kaşığı irmik(10 aydam önce vermeniz rahatsız edebilir dikkat!)
1 tatlı kaşığı dut pekmezi
1/2 bardak süt(1 yaş altına su veya devam sütü kullanın)
1 adet Trabzon hurması(bizimkiler İnebolu hurması:)

Un, irmik ve sütü çırparak pişiriyoruz.
Ocaktan aldıktan sonra hurmaların kabuklarını soyup ekliyoruz ve blendırdan geriçerek pürüzsüz hale getiriyoruz.
En son pekmezi de ekleyerek bebeğinize afiyetle yedirebilirsiniz.

19 Kas 2008

Kemik Suyuna Lahana Çorbası (6 ay+) Bebeğime Çorba


2 parça kuzu kemiği
3 yaprak kara lahana
3 yaprak beyaz lahana
4 çorba kaşığı un (yarısı mısır unu da olabilir)
1 çorba kaşığı tereyağ
1 bardak süt(1 yaş+)
1 diş sarımsak(10 ay+)
Sıcak su

Öncelikle kemikleri az suda, dilerseniz düdüklü tencerede haşlıyoruz ve kemikleri içinden alıp suyunu soğumaya bırakıyoruz.

Yine çok az suda lahanaları yumuşayana kadar haşlıyoruz ve sarımsakla birlikte robottan geçirip öğütüyoruz.

Tereyağını tencereye alıp erittikten sonra üzerine unu katarak kavuruyoruz.

Önce kemik suyunu ekleyip hızlıca çırpıyoruz ki topaklanmasın.

Blendırdan geçirdiğimiz lahanaları ve sütü de ekledikten sonra kaynayana kadar karıştırmaya devam ediyoruz.

Eğer hala taneli gibi olursa tekrardan blendırdan geçirerek çorbanızı daha pürüzsüz hale getirebilirsiniz.

Bebeğinize gaz yapabileceğini düşünüyorsanız lahanaların haşlama suyuna kaşığın ucuyla kimyon atmakta fayda var. Bu yöntemi mercimek çorbasında da kullanabilirsiniz.

Afiyet olsun.

**Ben bebeğime 6 aylıkken ek gıdalara başladığımda sebzeleri sadece çok az suda, un ve süt kullanmadan haşlayıp bir güzel blendırdan geçirip üzerine de çok az zeytinyağı gezdirerek yediriyordum. Her öğününü de tencereler dolusu değil mutlaka porsiyon olarak pişiriyordum. Tabii şimdi yaşını geçince artık bizim de tüketebileceğimiz ortak çorbalar yapıyorum. Siz de bebeğinize mamalarını yaparken ayına uygun gıdalarla çeşitliliği sağlayabilirsiniz.

Kestaneli Muhallebi (8. ay+) Bebeğime Tatlı

8-10 adet kestane(haşlanmış)
3 tatlı kaşığı pirinç unu
1 tatlı kaşığı bal
1 bardak süt

Öncelikle kestaneleri iyice haşlıyoruz.
Pirinç unu ve sütü pişiriyoruz.
Ocaktan aldığımız muhallebinin üzerine kestaneleri ve balı ilave ettikten sonra bir güzel blendırdan geçiyoruz.
Harika bir öğün oluyor. Bence miktarı biraz fazla tutarak siz de bu lezzetten tatmalısınız :)
Afiyet olsun

17 Kas 2008

Antalya'da Bir Köy Okulu ve Benim Canım Arkadaşım Yardımlarınızı Bekliyorlar

Tarihler 14 Kasım cumayı gösteriyor ve ben her zamanki gibi Best fm de Arzu'nun inleyen nağmeleriyle kahvaltı ediyorum. programın sonunda Bingöl de okul yardımından bahsediliyor sonra peşinden bir süpriz bağlantı Antalya'dan bir köy öğretmeninden. Önce ismini söylüyor Arzu, Antalya'dan Derya diye "yo yooo diyorum herhalde o değildir", sonra da "Derya Ayhan" deniyor aman yarabbim heyecanıma hakim olamıyorum. Radyonun nerdeyse içine atlayacağım, iyice yaklaşıyorum canım arkadaşımın aylardır sesini duymamışım ve evet O...

Antalya'nın Yeşil vadi köyünde 3 yıldır görev yapan bir köy öğretmeni. Benim kader arkadaşım, aynı zamanda meslektaşım, canım, o kadar güzel anlatıyor ki okulunu, ihtiyaçlarını, telefon direğinden pota yapmalarını... gözyaşlarımı tutamıyorum. Okullarına o da yardım istiyor ancak şu çıkıyor ortaya köye posta yok. Ee nasıl ulaşılacak bu miniklere? İlçe milli eğitime yollanabilir ancak, oradan da öğretmenimiz onca kilometreyi tepip teslim alabilir. Olsun yeterki bu tatlı minişlere bir faydamız dokunsun.

Hemen sarılıyorum telefona Derya cım güzelce adresini mailini veriyor. Çocuklarının yaşlarını, ne yardım olursa,gönlümüzden ne koparsa onların çok sevineceğinden bahsediyor. Sonra msn den bir kaç resim yolluyor bana özellikle kulağında çiçeğiyle dolaşan Adem'e bayılıyorum. Hepsi birbirinden çiçek minicik yürekler. Derya diyorum ben de bişey göndermek istiyorum Adem ne sever,ne ihtiyacı var? "Meşin top" diyor. Peki bişeyler öreyim mi bere atkı filan, soğukmu kışları? diyorum, "süpersin kar yolları kapatıyor o kadar soğuk diyor hele birde benim arkadaşımın örüp yolladığını söylersem kafasından çıkarmaz askere bile öyle gider diyor" tatlı tatlı gülüşüyoruz.

Böyle bir güzelliğe vesile olacağım için inanılmaz mutluyum içim içime sığmıyor. Komşularımı, ailemi ve arkadaşlarımı da örgütleyip ufak tefek bişeyler toparlama hazırlığındayım. İllaki yeni birşeyler olması gerekmiyor. Çocuğunuzun kitapları, yıpranmamış okul eşyaları, spor malzemeleri, temizlik malzemeleri, kırtasiye ürünleri aklınıza okulla ilgili ne gelirse ulaştırabilirsiniz. Belki de sizin yollayacağınız sadece bir kitabın onun hayatında ne kadar çok şey değiştireceğini düşünsenize.

Hemen çocuklarla ilgili de bilgi vereyim sizlere:

14 ü kız 6 sı erkek olmak üzere tam 20 tane öğrenci var bu şirin okulda.

12 si birinci ve ikinci sınıf öğrencisi (6-7 yaşlarındalar)

8 i dördüncü sınıf öğrencisi (10 yaş)


Peki nasıl ulaştıracağız paketlerimizi? Adres şu:

Serik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü

Yeşilvadi İlköğretim Okulu

Derya Ayhan

Antalya


ayrıca daha ayrıntılı bilgi almak için iletişim mail i

deryaokul07@hotmail.com

11 Kas 2008

İştahsızlığa neden olan çocuk hastalıkları nelerdir?

Hastalığa ait belirtilerin görülmesinden bir süre önce iştahsızlık başlar, belirtiler düzeldikten sonra da bir süre daha devam edebilir. Genellikle ateşli hastalıklardan sonra çocuğun iştahının arttığı, eskisine göre daha çok yediği görülür. Bu durum 7-10 gün sürer. Bir süre sonra çocuk normal koşullarda yemesini sürdürür.

Kronik seyirli enfeksiyon hastalıklarında ise, iştahsızlık da hastalık gibi sinsi sinsi başlar ve uzun süre devam eder. Kansızlık, çinko eksikliği, uzun süreli hastalıklar(karaciğer, kalp ve böbrek hastalıları gibi..), kabızlık, reflü, mide ülseri, gastrit, beyin alerjisi gibi hastalıkların da seyrinde iştahsızlık oluşur.

İştah Nedir ve Nasıl Ortaya Çıkar?

Beyinde birçok biyolojik fonksiyonla ilgili olan sorumlu bir bölge vardır. İştahla ilgili olarak da, beyinde sorumlu bir alan bulunur. Buraya "iştah merkezi" denir. Bu merkezin işlevi sayesinde, çocuğun büyüme ve enerji ihtiyaçları doğrultusunda yemek yemesi mümkün olur.

Çocuğun hızlı büyüdüğü dönemlerde enerji ve besin ihtiyaçları fazlalaşır, buna bağlı olarak da iştahı artar. Bu nedenle çocuğun büyümesi çok yakından takip edilirse, iştah sorununun onu etkileyip etkilemediği ortaya çıkar.

Domatesli Kahvaltı (10.ay+) Bebeğime Kahvaltı

1 tane domates

2 çorba kaşığı dolusu labne peyniri (ya da tuzu alınmış bir kibrit kutusu b.peynir)

1 dilim ekmek içi

1 tatlı kaşığı zeytinyağ



Domatesi ve ekmeği kabuğundan ayırıp tüm malzemeyle birlikte bebeğinizin mama kabına koyun.

Blendırdan geçirip pürüzsüz hale getirdikten sonra bebeğinize yedirebilirsiniz.

Eğer kıvamı biraz katı olursa ılıtılmış sütle mamayı biraz daha seyreltebilirsiniz. Malum, her domates aynı büyüklükte ve aynı sıvılıkta değil. Böyle sıkıntılarda ilk başvurduğum yöntemdir benim sıcak sütle ıslatmak :)

Afiyet olsun.

Kuru Meyveli Atom Kahvaltı (8.ay+) Bebeğime Kahvaltı


1 yumurta
10-12 tane bebe bisküvisi
1 çorba kaşığı labne peyniri (yoksa tuzu alınmış beyaz peynir)
1 tatlı kaşığı dut kurusu
1 tatlı kaşığı siyah üzüm (kan üzümü)
süt
tereyağ

Yumurtayı kaynadıktan sonra 10 daha haşlayın ve 1 yaş altı bebekler için sadece sarısını kullanın.

Tüm malzemeyi mama kabına alıp ılıtılmış sütle ıslatın ve blendırdan geçirin.

Bebeğiniz 1 yaşın altındaysa süt yerine devam sütü kullanabilirsiniz.

Dilerseniz 10. aydan itibaren haftada 2 veya 3 defa öğütülmüş ceviz de kahvaltısına katabilirsiniz.

Son derece lezzetli ve enerji yüklü bir kahvaltı öğünü oluyor.Mutlaka denemenizi tavsiye ederim.

Bebeğinize afiyet olsun.

Mustafa Kemal'i düşünüyorum

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere.
Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyor zaferden zafere...
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Ölmemiş bir kasım sabahı
Yine bizimle beraber her yerde
Yaşıyor dört köşesinde vatanın,
Yaşıyor damar damar yüreklerde.
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda;
Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum.
Uykularıma giriyor her gece.
Ellerinden öpüyorum.....................................

9 Kas 2008

Trabzon Hurmalı Kahvaltı (Cennet Elmalı) (8.ay+) Bebeğime Kahvaltı



1 hurma
1 yumurta(1 yaşından küçük bebekler için sadece sarısı)
7-8 tane bebe bisküvisi
1 çorba kaşığı labne peyniri (yoksa suda bekletilmiş beyaz peynir de olabilir)

Hurmayı kabuklarında ayırıp bebeğinizin kahvaltı kabına koyun 10 dk. haşlanmış yumurtayı peynir ve bisküvileri de ekledikten sonra blendırdan geçirip pürüzsüz hale getirin. Kıvamı size katı gelirse biraz ılıtılmış süt ile mamayı seyreltebilirsiniz.

Harika bir kahvaltı öğünü oluyor.

Miniğinize afiyet olsun.

** Trabzon hurmasının, A vitamini ve karbonhidrat açısından çok zengin olduğu biliniyor. Ayrıca bu meyvenin, zayıflığın giderilmesi, kansızlık, vitamin eksikliği ve mide-bağırsak hastalıklarına iyi geldiği belirtiliyor.

Trabzon hurması yenmeye devam edilirse ishali kesmekte, iştahı açmakta, mideyi kuvvetlendirmekte, safranın hararetini gidermekte, mide gastritini önlemekte, bağırsak iltihabını iyileştirmektedir. Trabzon hurmasının yaprakları kaynatılıp saç ve yüz yıkanırsa cilt ve saç güzelleşmektedir. Trabzon hurmasının yaprakları kaynatılarak elde edilecek su, temizlikte kullanılabilir.

8 Kas 2008

Isırgan Otu Çorbası (10.ay+) Bebeğime Çorba

Hafta başında annemler kısa İnebolu gezilerinden döndüler. Dönerken de bir dünya şey getirmişler peşlerinden ısırgan, ıhlamur, defne, lahana, ceviz, fındık, hurma, bal, harnup pekmezi, tek diş sarımsak,.... hepsi de katkısız ve çoğu evimizin bahçesinden toplanmış ürünler. Ben de gelen ısırganları hemen çorba yaptım tabiiki. Accayip lezzetli oluyor. Mutlaka deneyin derim. Gelen hurmaların da olgunlaşmasını bekliyorum onlardan da oğluma tatlı yapacağım yakında, beni izlemeye devam edin :)

YAPILIŞI:
8-10 dal ısırgan otu
5 çorba kaşığı un
2 su bardağı süt
1 çorba kaşığı tereyağ
1 diş sarımsak
tuz
su


Isırganların yapraklarını çok az suda biraz yumuşayana kadar haşlayın ve suyunu bir kaba süzüp ısırganları sarımsaklarla birlikte robotto kıyın.
Tencerede tereyağı eritip unu kavurun ve süzdüğünüz ısırgan suyunu yavaş yavaş katarak çırpın.
Sütü sıcak su ile ılıştırarak çorbaya ekleyin ve kıyılmış ısırganları da tencereye dökün.
Kaynadıktan sonra tuzunu ekleyin.
Afiyet şeker olsun.

Çorbanızın daha lezzetli olması için tereyağını erittikten sonra birazcık kokusunu çıkartacak kadar daha yakarsanız enfes olur. Benden söylemesi :)
Unutmadan ısırganları yıkarken mutlaka eldiven kullanın yoksa dalar ve uzun süre kaşınabilirsiniz.

** Isırgan otu yüksek miktarda demir içerdiğinden özellikle kış aylarında tüketmek, soğuk algınlığına karşı bir kalkan görevi görüyormuş. Demir sayesinde kansızlığa karşı da birebir.
Önyargılı olmadan yaklaşmak lazım bazen yiyeceklere rengi yeşil görünce bu da ne diyen çıkmıyor değil ama tadınca da 2. tabaklar peşpeşe isteniyor.

2 Kas 2008

Nar'lı İrmikli Muhallebi (8. ay +) Bebeğime Tatlı

2 tane nar
2 tatlı kaşığı pirinç unu
1 tatlı kaşığı irmik
1 kesme şeker (1 yaş +)
1-2 çorba kaşığı süt


Narları katı meyve sıkacağından geçirip aşağı yukarı 1 bardak kadar nar suyu elde ediyoruz.

Tavaya narsuyu ve diğer malzemeleri ekledikten sonra çırpma suretiyle fokurdayana kadar çırpma suretiyle pişiriyoruz.

Kıvamı koyu olursa bir miktar soğuk süt ile muhallebiyi açabilirsiniz.

** Pazardan aldım 1 tane eve geldim 1000 tane :) Ne güzel yaratmış Allahım. Çocukların bayıldığı şu süpriz yumurtalardan daha süpriz bana kalırsa.

Muhallebimizin tadında narın o enfes burukluğu hakim. Oğlum ekşi lezzetlerden hoşlandığı için hiç itirazsız yedi. Ayrıca rengi ise muazzam oluyor. Yemesek bile seyretmeye değer değil mi?



Balık Çorbası (8. ay+) Bebeğime Çorba

500 gr. ayıklanmış hamsi
1 soğan
2 diş sarımsak
5 çorba kaşığı un
bir kaşık sıvıyağ
1 litre kaynar su
2 tane defne yaprağı

Sıvıyağda unu kavurup üzerine yavaş yavaş su ekleyerek çırpıyoruz.

Rondodan geçirdiğimiz soğan ve sarımsakları kattıktan sonra incecik doğranmış hamsileri ekliyoruz.

Hamsiler iyice yumuşayıp dağılana kadar pişiriyoruz ve blendırdan geçirerek pürüzsüz hale getiriyoru.
Bir tutam tuz ve defne yapraklarını da kattıktan sonra çorbamız hem sizin hem de bebeğiniz için içime hazırdır.

Afiyet olsun.
** Eğer çorbanızın kıvamı koyu olursa biraz daha sıcak su katarak çorbayı seyreltebilirsiniz. Yedirme açısından kolaylık olduğundan ben mama gibi koyu kıvamlı olmasını tercih ediyorum.

Biraz Mola Zamanı

Artık biraz keyif yapmanın vaktidir.Küçük bey uykuya hazırlanırken birer kahve hazırlanıyor ve Prison Break'in yeni sezon DVD si hemen ortaya çıkıyor.

Hımm çikolatasız da olmaz :))
veeeeeeeee yaşasın sessizlik

İrmikli Meyve Muhallebisi (8. ay+) -- Bebeğime Tatlı

1 havuç
4 tane siyah erik
1 ufak armut
1 ufak elma
2 tatlı kaşığı pirinç unu
1 tatlı kaşığı irmik
1 kesme şeker (1 yaş+)


Meyvelerin hepsini katı meyve presinden geçirerek yaklaşık 1,5 su bardağı kadar meyve suyu elde ediyoruz. Bunun 1 su bardağı kadarını kullanmak yeterli olacaktır. Artanını küçük bir kavanoza koyarak buzlabında ertesi gün kahvaltıda kullanmak üzere muhafaza edebilirsiniz.

Bir kapta un, irmik, şeker ve meyve suyunu karıştırıp fokurdayana kadar çırpma suretiyle pişiriyoruz.

Ben katı olacak şekilde pişirmeyi tercih ediyorum. Çünkü ocaktan aldıktan sonra üzerine bir miktar soğuk süt ekleyip karıştırarak daha çabuk soğumasını sağlıyorum.
** Metehan su hariç hiç bir sıvıyı biberondan almadığı için meyve sularını tükettirmenin tek yöntemi benim için bu şekilde oldu.
Eğer için de irmik kullanmazsanız 6 aylıktan itibaren de bebeğinize rahatlıkla yedirebilirsiniz.

31 Eki 2008

İrmikli Muhallebi (8. ay +) -- Bebeğime Tatlı

2 tatlı kaşığı pirinç unu
1 tatlı kaşığı irmik
200 ml devam sütü veya
1 su bardağı süt (1 yaş +)
2 kesme şeker (1 yaş +)

Tüm malzemeyi bir kaba koyarak çırp ma suretiyle kaynayana kadar pişiriyoruz. Eğer katı olursa ocaktan aldıktan sonra üzerine bir miktar daha süt ekleyerek açabilirsiniz.

** Süt 1 yaşına kadar önerilmese de, ben Metehan için 10. aydan itibaren anne sütünden vazgeçtiği için muhallebilerinde ve kahvaltılarında kullanmaya başladım.

Mustafa'yı böyle mi hatırlamalıyız???



29 Ekim de "Mustafa" filmine gittik arkadaşlarla. Doğrusu ben ana haberlerde az çok filmle ilgili bilgi sahibi olarak izlediğimden midir nedir önyargısız izledim ve beğendim tümüyle olmasa da güzel bir belgesel olduğu kanaatindeyim. Ancak beylere beğendiremedik filmi. Bu kadar içki ve kadın teması işlenmemeliydi fikrindeydiler. Ben de "Gazi ile Fikriye" kitabını ilk okuduğum zaman aynı kanaatteydim. Kendi kendime sinirlenip kitabı yarıda bırakmıştım :)
"Mustafa" ise bence son derece hüzünlüydü. Maalesef hem başarı hem de mutluluk bir arada olmuyormuş. Omuzlara yüklenen koca bir vatan sorumluluğu ancak buna müteakip yalnızlık. Ben gidin görün derim...

29 Eki 2008

Cumhuriyetimizin 85. Yılı Kutlu Olsun

Koskoca 85 yıl ve o günden bugüne değişen Türkiye.

Ne idik? Nerelere geldik? Nasıl olmalıydık? ... tartışmalarından çok bugünü idrak etmeye çalışmalı ve gerçek bir bayrama dönüştürerek büyük küçük birarada kutlamalıyız.

Zarar vermeye çalışanlara, sahte Atatürk çülere inat dimdik ayaktayız. Nice 85 yıllara

.................................

23 Eki 2008

Balkabağı Çorbası (6. aydan itibaren) -- Bebeğime Çorba

Nereden çıktı şimdi bu çorba? Sabah Best fm de Arzu yu dinlerken balkabağından tatlı hariç ne yapılabilir diye yarışılıyordu. Tamam dedim buldum bugün ne pişireceğimi. Dolabın sebzeliğinde 3 gündür pinekleyen kabaklar beri gelsin, bakalım pazarcının zorla 2 kilo sattığı kabaklar ne kadar leziz. Aman haa 2 kilo filan lazım değil bu çorba için ben gerisini derin dondurucuya ışınlıycam ona göre :)

1 dilim balkabağı
1 patates
1 soğan
2 parça kuzu kemiği
4 yemek kaşığı un
1 yumurta
1 su bardağı süt
1 diş sarımsak
1 litre sıcak su


Kabakları ve patatesleri ufak parçalara bölüp kemiklerle birlikte düdüklü tencereye(düdüklüyü zamandan ve vitaminden tasarruf için kullanıyorum) atıp haşlayın ve sonra kemikleri çıkartın.

Bir başka tencerede azıcık tereyağ ve sıvıyağı karıştırıp unu kavurun. Üzerine kabakları haşladığımız sudan katarak iyice çırpın.

Rondodan geçirilen soğanlarıve sarımsağı ilave ettikten sonra haşlanan kabak ve patatesleri suyuyla birlikte tencereye döküp blendırdan geçirin.

Süt ve yumurtayı çırpıp çorbanın kendi suyuyla ılıştırdıktan sonra tencereye ilave edin ve kaynayana kadar karıştırın.

Kaynadıktan sonra tuzunu da ekleyin.

İşte bu iş bu kadaruss....



** Balkabağında bol miktarda fosfor,potasyum, kalsiyum, magnezyum, sodyum ve demir gibi madensel elementler bulunur.Yalnızca yarım su bardağı balkabağı günlük besinsel kaynaklı alfa-karoten miktarının iki katından fazlasını ve yine günlük besinsel kaynaklı beta-karoten miktarının yüzde yüzünü karşılar. Bu da bağışıklık sistemimizi güçlendirir, hücreler arasındaki iletişimi kolaylaştırır ve büyük olasılıkla vücudu zehirlerden arındırır. O nedenle de kansere karşı birebir olduğu söylenebilir.


*** Eşim ne çorbası olduğunu anlamadı bile bende hiiiiçç çaktırmadım. Bilse ağzına sürmeyeceğinden eminim. Tamamen psikolojik naparsın ;)

19 Eki 2008

Nasıl Yapsam da Yese???

Metehan için o kadar uğraşıyorum ki yemek yesin diye artık her öğün benim için bir kabus olmaya başladı. Daha önce de demiştim ya doğuştan tok benim çocuğum diye :) Her şeye mi itiraz edilir? Zaten artık elimde kaşık görünce mümkün olduğunca uzağa kaçıyor. Ben de her geçen gün onu yemek esnasında oyalamak için yöntemler geliştiriyorum. Daha doğrusu ben ve ekibim. Beyefendinin keyfi olsun diye sağolsun DERYA, DİLŞAD, DİLAY ve sevgili eşim MEHMET artık hangisi öğünümüze denk gelirse bir ağızdan yer ve mekan sınırlaması olmadan başlıyoruz

"Küçük kurbağa küçük kubağa kuyruğun neredeeeee....." hemen değiştiriyoruz

"Mini mini bir kuş donmuştu peeeeeencereme konmuştu...." ya da

"Hey heeeyy taksi bütün işlerim gitti aksi heeeeeeeyyyy dur taksiiii...." bir yandan da karşısında yaptığımız şaşırtacak hareketlerin, figürlerin haddi hesabı yok elbette. En son hep birlikte Capacity'de iftardayken KFC ye bu şekilde bir konser verip alkış almıştık :))

Doktorumuza sorsanız, tv'de çıkanlar da dahil, "aman ısrarcı olmayın" deyip duruyorlar tamam da çocuk hiç acıkmıyorki onun keyfine bırakırsak sonuç zaafiyet olmaz mı?

Ben hep kendimce yöntemler geliştirdim. Biz de püf nokta, dikkatini dağıtmak.Ya elinde meşgul olacağı bir oyuncak veya kepçe filan olmalı ya da karşısında atraksiyonlar yapacak birisi :)) Ne yapalım her şey 2 kaşık yemek için.

Maraş Tarhanası (6. ay +) -- Bebeğime Çorba

1 kase, yaprak Maraş tarhanası
1 kase yoğurt
2 adet kuzu kemiği
1 yumurta
4 yemek kaşığı un
Sıcak su

Kuzu kemiklerini suda kaynattıktan sonra kemikleri alıp içerisine maraş tarhanası katıp aynı makarna gibi haşlıyoruz. Zaten piştikten sonra şöyle çırpınca yapraklar hemen dağılıp ufalanıyor. O esnada bir kapta unu yumurtayı ve yoğurdu çırpıp hazırladıktan sonra tarhananın suyuyla ılıştırarak çorbaya döküyoruz kaynadıktan sonra bir tutam tuz koyuyoruz(yaşından sonra). Ancak bebeğinize 1 yaşına kadar tuz ve şeker vermiyorsunuz unutmadan söylemeliyim.
Çorbada yağ kullanmıyorum çünkü zaten kemiğin yağı bence yeterli. Dilerseniz ilerleyen aylarda bebeğinizin çorbasına nane de ilave edebilirsiniz.
** Merak edenler için daha sonra Maraş Tarhanasının fotoğrafını da ekleyeceğim. Bize de eşimin bir öğrencisi bir paket dolusu hediye etmeden önce nasıl birşey olduğu ve nasıl pişirileceği hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Çünkü bu tarhananın çok sert bir cipsten hiçte farkı yok. Ben de deneme yanılma yoluyla "bir haşlıyayım bakalım nasıl olacak" diye pişirmiştim sonra öğrendikki doğru yoldaymışım haşlanıp yoğurla pişiriliyormuş :))

18 Eki 2008

Sütlü Mıhlama (9. ay +) --Bebeğime Yemek

1 tatlı kaşığı tereyağ
2 tatlı kaşığı mısır unu (tepeleme)
Süt
Labne peyniri

Tereyağını eritip mısır ununu güzelce kavurun. Yavaş yavaş süt ekleyerek çırpın. Mısır unu fazlaca sıvı çeker, fokurdadıkça kıvamını istediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Ocaktan alıp ılındıktan sonra bir yemek kaşığı dolusu labne peyniri katıp lezzetlendirirseniz bebeğiniz bayılacaktır.

** Mıhlama güzel memleketimin yöresel yemeği ancak tabi biz böyle süt ile değil su ile pişirip bir de kolot peyniri ile tatlandırıyoruz. Ancak paşam için ben süt ü tercih ediyorum. Çeşidi artırmak isterseniz kuru kayısı kaynatıp süt yerine kullanabilirsiniz.

Annemin Brokoli Çorbası(6. ay +) -- Bebeğime Çorba

250 g. brokoli
1 patates
4 yemek kaşığı un
1 su bardağı süt
1 yemek kaşığı tereyağ
Sıcak su

Patetesler soyulup doğrandıktan sonra brokolilerle birlikte üzerlerini biraz geçecek suda haşlanır. Tereyağ eritilip un kavrulduktan sonra üzerine sebzeleri haşladığımız su dökülerek topaklanmaması için iyice çırpılır. Sonra püre haline gelmiş sebzelerimiz eklenir ve ılıtılmış süt de katıldıktan sonra kaynayana kadar karıştırılır. Tuzu da ekledikten sonra çorba tamamlanmış olur. İsterseniz bir diş sarımsak katabilirsiniz ben genelde her çorbada kullanmayı tercih ediyorum.
Son derece lezzetli ve besleyici Metehan'ın da bayılarak yediği çorbalardan.
Afiyet olsun.

15 Eki 2008

Meyveli Yoğurt(6.ay +) -- Bebeğime Yemek

1 kase yoğurt(oda ısısında olmalıdır)
1 muz (10 aydan küçük çocuklar için yarım muz kullanılmalıdır)
1 mürdüm eriği
1 kayısı
5 tane çekirdeksiz üzüm
1 veya 2 tatlı kaşığı ezilmiş bebe bisküvisi

Tüm malzemeler mama tasına konulduktan sonra blendırla parçalanarak pürüzsüz hale getirilir. Bebeğiniz için en iyisi evde hazırlanan meyveli yoğurttur. Dışarda hazır satılan reklamlarda bol bol boy gösteren yoğurtlarda meyveye dair hiç bir şey olamdığını unutmamamız gerekiyor. Hele bir de yoğurdu evde mayalarsanız işte size vitamin deposu.

Metehan yoğurdu en başından beri hiç sevmedi hele benim mayaladıklarımı ağzına sürmedi. Maalesef ben de alışsın bir şekilde diye hazır daninolardan kullandım. Şimdi ise yeni keşfettiğimiz bir yoğurtçudan "Manda Yoğurdu" alıyoruz sanırım böylesi daha iyi

Sütlü Muhallebi (10.ay +) -- Bebeğime Tatlı

4 tatlı kaşığı pirinç unu
1 su bardağı süt
1 kesme şeker

Tüm malzemeler bir kaba konarak kaynayana kadar karıştırılarak pişirilir. Hazırlaması son derece basit. Katı olursa biraz daha süt ilavesi ile seyreltebilirsiniz.

Özellikle yatmadan önce benim Metehan için tercih ettiğim öğünlerden biri. Hem besleyici hem de gece boyunca tok olmasını sağlıyor. Ben Metehan 6 aylıktan itibaren 10 aylık olana kadar "ARI MAMA" pirinç ununu su ile karıştırarak hazırladım muhallebisini bu şekilde şeker ilavesine gerekte kalmıyor. Daha sonra süt ve sade pirinç unu kullandım.

Sütlü Domates Çorbası (10. ay+) -- Bebeğime Çorba

1 çorba kaşığı tereyağ
3 çorba kaşığı un
2 domates
1 su bardağı süt
1 yumurta
2 diş sarımsak
1 çorba kaşığı ev yapımı salça
sıcak su



Tereyağını eritip unu kavurun. Salça ve Rondodan geçirilmiş domatesi katıp kavurmaya devam edin. Üzerine sıcak su ilave edip topaklanmaması için kuvvetlice çırpın. Bir kapta süt ve yumurtayı çırpıp çorbanıza katmadan önce ılıştırın(aksi takdirde çorbanızın sütlü terbiyesi kesilir) ve çorbaya yavaş yavaş ekleyin. En son sarımsağı ezip ilave edin ve kaynadıktan sonra tuz eklemeyi unutmayın. İşte bu kadar basit

Afiyet olsun.

**Şunu belirtmeden geçemeyeceğim domates alerjik bir meyva olduğundan 12 aydan önce bebeklere tavsiye edilmiyor. Ancak ben Metehan için önce küçük bir deneme yapıp yaşından önce domatesli çorbalar yedirmiştim sanırım 9 aylık filandı.

Havuçlu Kereviz Çorbası (10.ay +) -- Bebeğime Çorba

Malzemeleri hazırlamakla başlayalım önce;

1 havuç
1 kereviz (kerevizin saplarını da kullanacağız)
2 parça kuzu kemiğinin suyu
3 çorba kaşığı un
1 su bardağı süt
1 yumurta
2 diş sarımsak
1 çorba kaşığı tereyağ (dilerseniz sıvıyağ da kullanabilirsiniz)
Sıcak su

Öncelikle kuzu kemiklerini 1,5 bardak suda haşlatıp hazır hale getiriyoruz. Ben düdüklü tencereyi tercih ediyorum böylelikle zamandan kazanıyorum.

Kereviz ve havucu rondodan geçiyoruz böylelikle pişme süresi kısalıyor. Kerevizin saplarını da sirkeli suda beklettikten sonra incecik doğruyoruz.







Tereyağı eritip unu kavurduktan sonra kemik suyunu ekleyip topaklanmaması için iyice çırpıyoruz. Kerevizi, saplarını ve havucu ekledikten sonra biraz daha sıcak su katıp kaynayana kadar çırpıyoruz.

Bir kenarda süt ve yumurtayı çırpıp çorbanın terbiyesi için hazır ediyoruz. Tenceredeki sıcak karışımdan alarak ılıtırsanız terbiyenin çorbada kesilmesini önlemiş olursunuz. Ilıştırılan süt+yumurta karışımından sonra sarımsağı da ekleyip çorbamızı kaynayana kadar karıştırıyoruz. En son tuzunu koymamız şart çünkü terbiyeli çorbalar da tuz çorbayı kesebilir.

Blendırdan geçirip pürüzsüz hale getirdiğimiz çorbamız hem çocuğumuz hem de bizler için yemeğe hazırdır. çok besleyici ve çok lezzetli. Dnemeye değer.


Afiyet olsun.

Kahvaltı Vakti (10. ay +) -- Bebeğime Kahvaltı


Bana göre en önemli öğünlerden bir tanesi. Bu nedenle de özenle seçiyorum kahvaltıda olması gerekenleri. Ben Metehan'a 6. ayından itibaren doktorunun da tavsiyesiyle başladım kahvaltı öğününe gün geçtikçe de mama tasına koyduğum miktarları artırdım. genel hatlarıyla olan malzemeler şöyle tabi siz bunları dilerseniz çeşitlendirebilir ya da sınırlayabilirsiniz.

15 tane bebe bisküvisi (bebeğiniz daha küçük ise daha az miktarda kullanmanızı tavsiye ederim)
2 tatlı kaşığı dolusu labne peyniri
1 katı yumurta
1/2 tatlı kaşığı tereyağ
(ve ya varsa 1 tatlı kaşığı kaymak kullanıyorum)
1 tatlı kaşığı dolusu dut kurusu
1 tatlı kaşığı öğütülmüş ceviz içi (haftada 2 veya 3 kere olmak kaydıyla )
1 tatlı kaşığı pekmez
1 çay bardağı ılık süt


malzemelerin hepsi mama kabına alındıktan sonra üzerine ılık süt gezdirip bir güzel blendırdan geçiriyorum. Metehan 'ın severek yediği 2 öğünden biri diyebilirim :)

Belirtmeden geçemeyeceğim sütü normalde 12. aydan önce vermememizi önerse de doktorlar ben Metehan'a 10. ayından itibaren vermeye başladım. Oğlum zaten tüm çabalarıma rağmen 10 aylıkken anne sütünü bırakınca insiyatifimi kullandım diyelim. Daha ufak bebekler için süt yerine devam sütü (Milupa aptamil gibi) kullanabilir bu durumda kahvaltısını ılık su ile ıslatabilirsiniz.

Öğütülmüş ceviz içini 11. aydan itibaren vermeye başladım bu aydan önce bir kere öğününe kattığımda bütün gün ağlamıştı o yüzden kullanırken dikkat etmenizde fayda var

doğuştan tok Metehan'ın günlüğü bu aslında

"veeeeeeee işte mama vaktiiii... hadi oğlum hadi paşam aaaaaaaaaaaaa üzüyosun ama beni, hadi aç ağzını, bak pisi pisi pisiii" diye başlayan sayısız cümleler ikna sözcükleri ama nafile.....

Her öğünümüz sanki bir eziyet hem benim hem de Metehan için. Belki de benim gerilmelerimin yansımasıdır onun tepkileri de kim bilir? Doğuştan tok olabilir mi bir çocuk hep bunu düşünüyorum son günlerde. Artık çıkmaza girince bu halimiz, birilerine anlatmak içini dökmek gerekli diye başladım yazmaya. Hadi hayırlısı maksat paylaşmak ve yenilikler öğrenmekse buyrun