29 Kas 2009

BİR BAYRAM + BİR ÖĞRETMENLER GÜNÜ VE BLOĞUMA ÖZLEM


Herkese MUTLU BAYRAMLAAAAAAAAR. Sevdiklerimizle birlikte nice güzel bayramlar geçirelim inşallah.
Tüm meslektaşlarımın da öğretmenler gününü kutlarım. Artık sosyal içerikli mesajlar vermek yerine kuru kutlama cümlesiyle geçiştirmek istiyorum. Her geçen sene şartlar biraz daha zorlaşıp, geri gidince ben de koptum artık ve akıntıya bıraktım kendimi... Hayırlısı...
Koskoca 4 ay olmuş canım bebeğim, göznurum bloğuma uğramayalı... Ne kadar da özlemişim. Aslında ihmal değil sadece uzun bir mola benimkisi. Yazın dershane tatil olur olmaz tekrar burada olacağım inşallah. Kısa bir öpüp koklaşmadan sonra çekileceğim tekrar asosyal olmuş hayatıma. Cumartesi-Pazar çalışmak ve herkesin çalıştığı günlerde tatil yapmak beni bitirdi. Çalışma koşullarının da He-man olmayı gerektirdiği bir döngüde asosyallik aslında bedenimin ihtiyacı ama neyaparsınki itiraz benim doğamda var......
Taaaa geçtiğimiz yazdan kalma "gezip gördüklerim" köşesiyle ve yepyeni tariflerle burada olacağım. Eserse kafama, uğrar atarım ortaya bir tarif... Tüm yorum yapan, yapmayan okuyucu arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler
Sevgiyle kalın, Mutlu kalın................

20 Haz 2009

GARNİTÜRLÜ ENGİNAR (10.AY+)


Enginar zamanı geçti bile denebilir ben hala yayınlayacağım...

Artık kendi kendime sızlanmamaya karar verdim. Bundan sonra kafama göre takılıp. Canım hangi tarif derse onu yazacağım... :)

Enginar bizde pek severek yenilen bir sebze değil maalesef. Hatta ilk defa hamileliğim esnasında yedim diyebilirim. O da Metehan içindi. Sonra sonra mineral, kalsiyum açısından çok zengin olduğunu öğrenince kanım ısındı (kendimi telkin ediyorum ama daha çok tüketeceğim sözz :) )

Gelelim tarife. Limonuve portakal suyunu ne kadar bol kullanırsanız o kadar lezzetli olduğunu düşünüyorum.

MALZEMELER:

3 adet temizlenmiş enginar dilimi
1 su bardağı haşlanmış havuç dilimleri
1 su bardağı haşlanmış bezelye
1 su bardağı haşlanmış patates dilimleri
1 portakalın suyu
1/2 limonun suyu
dereotu
tuz

YAPILIŞI:

- Enginarları tencereye koyun ve üzerine portakal suyu ve limon suyunu dökün.
- Tuz ekleyin. Birazda su ilavesi ile yumuşayıncaya kadar pişirin.
- Servis tabağına alın ve hazırladığınız garnitürleri (havuç,patates, bezelye) enginar çanaklarının içine paylaştırın.
- Üzerini dereotu ile süsleyerdek servis yapın.
- Gördüğünüz gibi gayet basit. Afiyet olsun.
*** Ben 3 taneyi; ben, eşim ve oğlum için almıştım. Metehan bu şekilde yiyemediği için, onun porsiyonunu blendırda parçalayarak yedirmeye çalıştım. 2 kaşık 2 kaşıktır...

13 Haz 2009

"MY KITCHEN" AÇILIŞI


Sevgili arkadaşım Tuğba da marifetlerini daha geniş kitlelere yaymaya karar verip kadın girişimciliğini konuşturdu :)

Canımcım Beylikdüzü'nün en lezzetli ev yemeklerini yapıyor ve yarın da açılışı var. Arayıp tebrik ettim ve hayırlı işler diledim. Ben yarın kantinde olacağımdan maalesef Tuğba nın yanında olamayacağım. Allah işlerinizi yolunda götürsün "My Kitchen"...

Evlere ve işyerlerine servisleri var arkadaşlar. Bir telefon etmeniz yeterli.

ADRES : Cumhuriyet Mah. Derviş Eroğlu Cad. Bizimkent Blokları 194. Ada D.25 Blok Beylikdüzü/İstanbul
TEL: 212 872 33 73

8 Haz 2009

ÇİLEKLİ BOMBA KAHVALTI (1. YAŞ +)

MALZEMELER:

5- 6 adet yıkanıp püre haline getirilmiş çilek

12- 15 adet bebe bisküvisi

1 yemek kaşığı yıkanmış kuru siyah üzüm

1,5 kibrit kutusu beyaz peynir

1 tatlı kaşığı pekmez veya bal

1 yemek kaşığı dövülmüş ceviz içi

1 yumurta

1 çay bardağı ılık süt




YAPILIŞI:


- Süt hariç tüm malzemeleri bebeğinizin mama kabına alın.

- Sütü ılıtın ve mamanın üzerinde gezdirin.

- Son olarak parçalayıcı ile pürüzsüz hale getirin.




NOT : Daha yaşını doldurmamış bebekler için ;


- bisküvi sayısını azaltabilirsiniz

- 10. aydan altına ceviz kullanmayın, bebeğiniz sindirimde çok zorlanacaktır.

- süt yerine devam maması hazırlayıp kullanabilirsiniz.

- 10. aydan altına yalnızca yumurta sarısı kullanın.

- 1 yaş altına çilek kullanmayın. Bebeğinizin alerjisi olabilir. Yerine bir tana taze kayısı kullanabilirsiniz.




*** Metehan cığım ben kahvaltısını hazırlarken dayanamadı ve ekmeği kuru üzüme katık edip yedi :)
Bu hallerine bayılıyoruuuuuuum...

31 May 2009

BALLI, YULAFLI SÜZME YOĞURT (10.AY)

Öncelikle başlıkta balı görüpte "aaaaaaaaa olmadı" demeyin hemen. Siz bala alternatif hemen üzüm veya dut pekmezini karıştırıverin yoğurda.

HALAMI ÖZEL YİYECEKLER DİYENLERE NOT: Tamam benim sıpa 20 kocaman ayı devirmiş olabilir ancak hala ona özel yiyecek yapmalarım devam ediyor. Hala katı yiyecekler yemiyor, pütürüklü herşeye karşı midesi 2 saniyede tepki verebiliyor olabilir ne yapayım? Nasılsa ömrü sürekli püre halindeki sıvı gıdaları tüketerek geçmeyecek değil mi!!!! O da bir gün mis gibi kızarmış köftenin güzelliğini fark edecek :) Sağlığı yerinde olsun da katı yiyecekler yerinde dursun değil mi...

Süzme yoğurdu annem İneboludan getirdi. Hazırlar gibi kesinlikle değil, lezzeti mükemmeldi. Her gittiğinde mutlaka yoğurt, tereyağ, tuzsuz lor ısmarlarım, bahçeden de ısırganlar, naneler ve bodanlar itinayla toplanıp getirilir.Bundan sonra Metehan'ın yoğurdunu gerektikçe "Kasımpaşa Kastamonu Pazarından" almaya karar verdik. Bakalım ne kadar süre bu karara uyacağız :)

Malzemeler:

3 çorba kaşığı süzme yoğurt

Ilık su (yoğurdu açmak için)

2 Çorba kaşığı yulaf ezmesi

1 tatlı kaşığı süzme bal (bal da İnebolu'dan) (1 yaş altı için kullanmayın ve dilerseniz pekmezi tercih edin)

1 çorba kaşığı yıkanıp süzülmüş siyah üzüm kurusu

1 orta boy muz


HAZIRLANIŞI:

Öncelikle biraz ılık su ile yoğurdu açın. Sonra tüm malzemeyi kaseye alın ve blendırdan geçirerek pürüzsüz hale getirin.

Eğer bebeğiniz yemekte zorlanmıyorsa parçalamadan, muzu biraz çatalla ezmek suretiyle malzemeleri karıştırırsanız çok daha iyi olur.
Dilerseniz içine birazcık ufalanmış ceviz de katabilirsiniz.

Afiyet olsun.
***Böyle hafif bir öğünden sonra siz de bizim gibi havanın güzelliğinden istifade şöööyle parklara doğru gidip koşturun ve MAA (kedi) ları kovalayın. Oğlumun burdaki pozu nazar bozu olsun artık :)
İyi haftalar...

23 May 2009

LABNELİ MIHLAMA (10.AY +)

Herkese uzun bir aradan sonra merhaba. Gerçekten çok özlemişim yazmayı. Başlamadan önce anneler gününde güzel dileklerini ulaştıran tüm blok dostlarına teşekkür ederim ve geç de olsa tüm annelerimizin anneler gününü kutlarım.
Ayrıca geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz Türkan Saylan hocamıza da Allah'tan rahmet diliyorum. Beklenen bir son olsa da böylesine kıymetli ve özellikle kızlarımız üzerinde emeği olan bir insanı kaybetmek çok üzücü. Abuk sabuk polemikler yaratanlara geçenlerde Ahmet Hakan'ın köşesinde yazdığı tek bir cümlenin suratlarına şamar olacağına inanıyorum;

Eğer küçük bir kız çocuğunu tacizle suçlanan Hüseyin Üzmez, öteki dünyada altından ırmaklar akan cennette ağırlanacaksa... Ömrünü küçük kız çocuklarının eğitimine adamış Türkan Saylan varsın o cennete gidemesin..."

Nur içinde yat Türkan Hoca, Allah inşallah bana da bir okul yaptırmayı nasip eder, o kadarına elveremezsem bir fen laboratuvarını yaptırmayı nasip etsin...

Gelelim uzuuuunca bir süredir arşivde bekleyen tarife. Daha önce de mıhlama tarifi vermiştim. Peynir varmıydı hatırlamıyorum, dönüp bakmaya da üşendim... İyisimi ben tarifi yenilemiş olayım.

MALZEMELER:

1 tatlı kaşığı tereyağ
3 tatlı kaşığı mısır unu
1 su bardağı süt
1 fiske tuz (1 yaş +)
3 çorba kaşığı labne peynir veya tuzsuz lor veya beyaz peynir

YAPILIŞI:

Tereyağı tavada eritin. Mısır ununu döküp çok az kavurun ve sütü azar azar ilave ederek topaklanmaması için çırpın.
Dilerseniz kıvamı koyu olarakta ocaktan alabilir sonradan süt ilave ederek daha kolay soğumasını da sağlayabilirsiniz. Ben öyle yapıyorum.
Ocaktan aldıktan sonra ılınmasını bekleyin ve peyniri ilave ederek karıştırın.
Afiyet olsun.
NOT: Bebeğiniz bu öğünden sonra uzunca bir süre açlık hissetmeyecektir. Haberiniz ola :)

22 Nis 2009

DOĞUM GÜNÜM


Zamansızlıktan bir türlü yazamadım. Doğum günüm geçeli neredeyse bir ay olacak. Olsun ben yinede şimdiymiş gibi davranayım bari masuscuktan canım.

Yeni yaşım bana bambaşka güzellikler getirdi. En önemlisi hayatımı tamamen değiştiren bambaşka bir işle ilgileniyorum. Öğretmenlik yapmazsam mutsuz olacağımı düşündüm hep yıllarca ve ısrarla daha güzel iş fırsatlarını teptim (şimdiden bahsetmiyorum, malum bir krizdir gidiyor). Şimdi gerçekten çok mutluyum, çünkü artık kendi işimin patronuyum. Güzel işler çıkartıyorum, güzel geri dönüşler alıyorum, en iyi olmak için didiniyorum. Kendimi seviyorum yauuuuu... ve kendi kendimin doğum gününü kutluyorum, daha da iyi bir yaş geçireceğime inanıyorum.

14 Nis 2009

TULUMBA TATLISI


veeeee huzurlarınızda ev yapımı tulumba tatlısı. Nihayet yayınlamaya sıra geldi :)
Lezzeti, kıvamı tam yerinde oluyor. Dışarıda satılanlar gibi ağdalı bir şurubu olmadığı için şekerleme gibi lup lup gidiveriyor valla.
Tarifi ise HANIMELİ' inde..
Afiyetler olsun.

26 Mar 2009

NERELERDEYİM BEN???







Uzun bir aradan sonra tekrar herkese merhaba. Gerçekten özlemişim ama bu sefer tarifle dönmedim. 3 haftaya yakın süredir artık evde değilim gibi bir şey. Bunun 1 haftası Kosgeb eğitimleri ile geçti. Evet projem kabul gördü ve kredi alabilmek için Unicon un girişimcilik seminerleri ve danışmanlığı ışığında çalışıyorum. Kurulacak iş yerim için İş planı hazırlıyorum!!! Ne zor işmiş çok kapsamlı gerçekten ama bir yandan da böyle bir fizibilite çalışması yaparak hazırlıklı olarak işe girişecek olmam sevindirici.

Gelelim geçtiğimiz 2 haftaya. Artık çalışıyorum :)) Bilge Adam Taksim şubesinin kafeterya işletmeciliğini yüklendim. Evde yaptığım lezzetleri ve sandviçleri öğrencilerle paylaşıyorum.

İlk zamanlarda ne kadar hamlanmış olduğum çıktı ortaya. Sabahın kör vakti kalkıp poğaça mayalamak v.s. üstelik akşam 20.30 lara kadar çalışmak, eve gelip bir de ertesi güne pasta, börek hazırlamak beni dağıttı diyebilirim. Bünyem ancak ancak alışıyor. Tabii bir de METEHAN faktörü varki o daha da fena. İlk başlarda hiç kabullenemedi, birden bire yemek yemeği kesti. Her zaman alışkın olduğu anneanne, babaanne bakımlarına olmadık yaramazlıklarla isyan etti ama yavaş yavaş alışıyor sanırım. Geçen sabah bizi ilk defa el sallayarak uğurladı. Oğlum benim, çok özlüyorum onu :( Eve gidince de bütün vaktimi yatırana kadar ona ayırmaya çalışıyorum. Bir de paşama pedallı bir motorsiklet aldım oynasın güzel havalarda dışarda takılsın diye(yağmur bir izin verirde, güneş şöööyle azıcık kafasını uzatırsa tabii), Kendi kendimi mi avutuyorum yoksa oğlumumu bilmiyorum???

Yaptığım tarifleri yayınlamaya
http://www.hanimelipasta.com/ adresinden devam edeceğim. Tabii ilk gözağrım "bebek yemeklerini" bırakmak yok ama artık fotoğrafsız olarak devam edebilirim. Ne zamandır yazılmayı bekleyen bir kaç tarif var, onlardan sonra artık tarifler fotoğrafsız gelebilir şimdiden affınıza sığındım gitti.
Sevgiyle kalın...

7 Mar 2009

%100 DOĞAL PATATESLİ BUĞDAY EKMEĞİ

Bu tarife %100 doğal demek çok doğru gerçekten de içerisinde hiç bir katkı maddesi yok. Tuz olarak deniz tuzu, şeker yerine de pekmez kullanıyoruz. Un ise tam buğday unu olacak.

Ekmeğinizde patates kullanmanız ise ekmeğin uzun süre bayatlamadan kalmasını sağlıyor.

Uzun süredir evde ekmek yapmak istiyordum. Nedendir bilinmez "ekmek yapma makinaları" na karşı bir gıcığım var (evde koyacak yerim yok ya gıcığım işte:). "Aslan Fırınım Ekmek Yapma Makinasına Karşı" diyerek kolları sıvadım, süper de bir ekmek çıktı ortaya. İlk denemeyi geçtiğimiz pazar günü yapmıştım.
Tam 5 gün en ufak bir bayatlama ve küflenme olmadan (ilk defa sıfır ziyansız olarak) bir ekmeği tükettik diyebilirim. Dün de yeniden mayaladım. İkinci denememde içine birazda beyaz un karıştırdım. O da gayet güzel oldu.Sadece tam buğday unuyla ekmeği yapınca bayağı esmer bir ekmeğiniz oluyor ve beyler tarafından ilk başta light mış gibi algılanıyor :) Sırada nohut mayalı ekmek olacak. Beni bakleyin anacımm...

Tarifi ise
HANIMELİ' nde

3 Mar 2009

PIRASALI KEREVİZ ÇORBASI (8. ay+) BEBEK ÇORBASI


MALZEMELER:

2 dal pırasa
1 kereviz
1 yemek kaşığı tereyağ
4 yemek kaşığı un
2 su bardağı süt
1 yumurta
1 diş sarımsak(12.ay+ için)
Sıcak su
Tuz (12. ay+ için)

YAPILIŞI:
  1. Pırasaları incecik doğrayın. Kerevizleri rendeleyip limonlu suda bekletin.

  2. Tereyağını eritip unu kavurun. Pırasaları da ekleyip soğan gibi kavurmaya devam edin.

  3. 1 bardak sütü döküp topaklanmaması için iyice çırpın. Koyulaştıkça üzerine sıcak su ilave edin.

  4. Rendelenmiş kerevizlerin suyunu sıkıp çorbaya katın ve yumuşayıp kaynayana kadar karıştırmaya devam edin.

  5. Bir başka kapta kalan süte yumurtayı kırıp çırpın ve sıcak su ile ılıştırıp çorbaya yavaş yavaş ilave edin. Sarımsağı da rendeleyin

  6. Kaynadıktan sonra arzuya göre tuzunu ilave edebilirsiniz.

Afiyet olsun.

BEYAZ UNSUZ, ŞEKERSİZ KEK - EN GÜZEL SAĞLIK KEKİ


Son günlerde bir roman gibi zevkle okuduğum "Beyaz unsuz, Şekersiz Hamur İşleri" kitabında yer alan tarifi biraz değiştirerek kendimce uyguladım ve sonuca bayıldım. Bu kadarını beklemiyordum. Çünkü sağlıklı diye önümüze sunulan herşey hep tatsız, tuzsuz, sevimsiz ama sanki çok lezzetliymiş gibi davranıp kendimizi kandırdığımız şeyler değil mi??
Böyle unsuz,şekersize can kurban. Mutlaka deneyin derim.
Kitaptan bir tane de ekmek tarifini denedim ve bayıldım. Onu da ekleyeceğim ama bugün değil. Yine blog listemde yeni eklenen tariflere, yorumlara bakmaktan gece yarısı yaptım saati. İnşallah ekmek tarifi yarına diyip, enfes kekin tarifine geçeyim.
Tarif burada..

Bulgurlu Mercimek Çorbası (8.ay+) Bebek Çorbası


MALZEMELER:

2 parça etli kuzu kemiği
1 bardak kırmızı mercimek
1/2 bardak bulgur
1 kuru soğan
2 diş sarımsak
1 çorba kaşığı tereyağı
4 ç. kaşığı un
1 bardak süt
1 yumurta
Sıcak su

YAPILIŞI :

Düdüklü tencereye kemikleri, mercimek ve ince doğranmış soğanı koyup, üzerlerini bir parmak geçecek kadar su ekleyip pişirin. Piştikten sonra kemiği alıp etini ayıklayarak karışıma ekleyin.

Tereyağı tencerede eritin ve unu kavurun. Üzerine süt ilave ederek topaklanmaması için iyice çırparak açın.

Düdüklüde haşlanan mercimekli karışımı tencereye ekleyip, bulguru da ilave edin.

Bir kenarda süte yumurtayı kırıp çırpın ve ılıştırıp çorbaya yavaş yavaş ekleyip karıştırın.

Çorbanın kıvamı koyu olursa sıcak su ilave ederek seyreltin.

Sarımsağı rendeleyip katın.

Kaynadıktan sonra tuz ile lezzetlendirip parçalayıcı ile çorbayı pürüzsüz kıvama getirin.

Afiyet olsun.

26 Şub 2009

Kremalı Kırmızı Biber Çorbası (8.ay+) Bebek Çorbası

Geçtiğimiz yaz tutturdum salçamı kendim yapacağım diye. Hem biber salçası hem domates salçası yapma konusunda karalıyım. Hiç de denememişim. Anneme, kayınvalideme danışıyorum, eee bir de eşimin fakültedeyken köy araştırması proje konularından biri, "Evde yapılan salça" olunca bilirkişi populasyonum yüksek anlayacağınız :)

Herkes "ya işinmi yok çok zor, uğraşmaya değmez" diye dursun, ya ne olur ne olmaz az miktarlarla bir başlıyayım sonra yine devamını yaparım diye 10 kilo domates aldım. Onları güzelce yıkayıp doğradım ve tuza basıp ağzı kapaklı bir kapta bir kaç gün kabuklarını salana dek beklettim. Sonra bir güzel tel süzgeçten geçirip bez torbada suyunu süzdürdüm (Acaba kavuruyormuyduk? bak hiç hatırlamıyorum, belki de biberle karıştırıyorum.) Ortaya çıkan sonuç gerçekten çok komik bir miktardı. 1 litrelik cam kapaklı kavanozu doldurmadı bile :( Allahım bu bir çılgınlık. Uğraş, didin, sonuç bir avuç.

Domates salçası yapma maceramda, bir dahaki seneye "domatesleri püre yapıp saklama" şeklide olacağına kesin karar verilerek sonlandırıldı.

Kırmızı biberleri ise güzelce fırınladım. Kabuklarından ayırıp bir tencerede biraz sıvıyağ ve tuz ile kavurup blendırdan geçirdim. Sıcakken kavanozlara doldurdum. İşte bu kadar kolay. Yazın bu tarz hazırlıklarla kışı karşılamak gerçekten çok hoşuma gidiyor. Evde yapılan katkısız ürünler kadar kıymetli hiç bir şey olamaz.

Gelelim bebek çorbasına. Tarifte geçen sarımsak ve tuzu kullanmayarak, krema yerine de süt kullanarak daha ufak bebeklere de aynı çorbayı hazırlayabilirsiniz. Sizin de beğenerek tüketeceğiniz enfes bir lezzet ortaya çıkıyor.

Haydi kolay gelsin



MALZEMELER:

2 yemek k. tereyağı
5 yemek k. un
2 yemek k. dolusu ev yapımı biber salçası

200 g. çiğ krema
1 yumurta
2 diş sarımsak
sıcak su
tuz






YAPILIŞI :

Tereyağını eritip unu kokusunu verecek kadar kavurun.

Salçayı ekleyin ve üzerine sıcak su dökün, sürekli çırparak topaklanmasını önleyin.
Bir yanda kremayı ve yumurtayı çırpın ve sıcak su ile ılıştııp çorbaya katmaya hazır hale getirin.

Yavaş yavaş kremalı karışımı çorbaya ekleyin. Kaynayana dek karıştırın.

Sarımsağı doğrayıp ekleyin.

En son tuzunu ilave edinki çorbanız kesilmesin. Dilerseniz nane veya fesleğen ile de tatlandırabilirsiniz.

Afiyet olsun.

24 Şub 2009

Meyve Püresi (6.ay+) Bebek Maması


1 orta boy yumuşak elma

1 muz

1 mandalina

1 tane glutensiz kurabiye (veya 3-4 tane bebek bisküvisi)


Elmanın kabuğunu soyup küçük küçük dilimleyin.

Muz, mandalina ve elmaları blendırla parçalayın ve üzerine kurabiyeyi ufalayarak karıştırın.

Bebeğinize harika bir ikindi öğünü hazır bile.


Sevgili paşazadem onun için yaptığım "glutensiz cookileri" ağzına sürmeyip top gibi oynayınca en iyi tüketim yöntemi bu olsa gerek dedim. Eee mutfakta çareler bitmez.
Haydi kolay gelsin ;)

16 Şub 2009

Kestaneli Kahvaltı (8.ay+) Bebek Kahvaltısı


Kestane kebaapppp yemesi sevaaaaapp

Bayılırım şu merete. Hele de çıtır çıtır közlenmişleri, sokakta bir kokarki insanın burnuna of of off istersen alma :)

Eeee bu lezzetten paşamı mahrum etmek olmaz. Hele bir de taa Kastamonu pazarından babacığım almış getirmişse...


Malzemeler:

15 tane bebek bisküvisi
1 kibrit kutusu tuzu alınmış beyaz peynir
1 yumurta (1 yaş altı için sadece sarısı)
2 yemek kaşığı haşlanmış kestane
1 tatlı kaşığı pekmez
1 çay bardağı süt


Tüm malzemeyi bebeğinizin mama tasına koyup bir güzel sıcak sütle ıslatın ve blendırla parçalayıp pürüzsüz hale getirin.

İşte bebeğinizin enfes ve aynı zamanda kuvvetli kahvaltısı hazır.

Afiyet olsun

** Kış mevsiminin olumsuz şartlarına inat, potasyum yönünden Allah ın bonkör davrandığı kestaneyi bebeğinizin menüsünden eksik etmeyin derim :)

Elmalı Puding (8.ay+) Bebeğime Tatlı

Metehan rotavirüsü atlatalı epey zaman geçti ancak ben hala toparlanamadım sanırım tembelliğim üzerimde.
O günden beri yayınlanmayı bekleyen puding tarifine ancak sıra geldi.


Hasta iken hiçbir şey ağzına koymadı, sürekli su içmek istesede o da 2 daika sonra foşşş halının üzerinde yerini aldı:( Belki dedim oğluşum iyice sıkıldı hasta çorbalarından bir de tatlı türü hoşuna gider diye düşünüp denedim "elmalı pudingi" 3 kaşık yemiş olsada kendimi başarılı buldum diyebilirim.





Malzemeler:

1 elma
2 tatlı kaşığı pirinç unu
3/4 su bardağı süt (1 yaşın altındakiler için su)
1 kesme şeker
1/2 tatlı kaşığı tarçın

Elmayı cam rendede püre haline getirin.

Küçük bir tavada pirinç unu, elma rendesi süt ve şekeri karıştırıp topaklanmaması için çırpın.

Göz göz olunca ocaktan alın. Eğer kıvamı koyu olursa biraz daha süt ilave edebilirsiniz.

En son tarçını da ekleyip bebeğinize servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun.

3 Şub 2009

Glutensiz Kayısılı Cookiler / Çölyak hastalarına uygundur (10.ay+)

Bebeğim olduğundan beri kulağıma çok çalınıyor Çölyak hastalığı. Eee bebe bisküvilerinde de gluten olmamasına dikkat etmiyormuyuz. Peki niye??? Biraz araştırınca aslında ne kadar mühim bir konuyu atlayabilecdeğimiz ortaya çıkıyor. Çünkü bebeğimiz glutenli gıdalarla tanışana kadar hastalıkla ilgili bir belirti göremiyoruz. Anne sütünü alma süresi de belirti kısmında etkili. Çünkü bebek anne sütünü ne kadar uzun süre alırsa diğer gıdalarla tanışması o kadar uzuyor.


Çölyak aslında bir ince bağırsak alerjisi ve ömür boyu sürecek bir rahatsızlık, ince bağırsakta hasarlar oluşturan kalıtsal ve metabolik bir sindirim sistemi hastalığı. Çölyak hastası olan kişiler buğdayda, arpada, çavdarda ve yulafta bulunan ve "gluten" olarak adlandırılan proteine karşı aşırı duyarlı ve ömür boyu bu yiyeceklere dikkatli yaklaşıp diyet uygulamak şart.



Gluten içermeyen besinler ise et, balık, pirinç, mısır, meyveler ve sebzeler'dir; bu yüzden çölyak hastaları bu gıdalardan istedikleri miktarlarda yiyebilir.
Glutensiz diyet demek buğday, arpa , çavdar, yulaf içeren tüm gıdalardan uzak durmak ve onları tüketmemek demektir (ayrıca içeriği bilinmeyen pasta, börek, çörek, baklava, bisküvi vb. birçok işlenmiş gıdadan da uzak durmak gerekir). Tüm bu sınırlamalara rağmen çölyaklı hastalar iyi düzenlenmiş bir diyet ile çok çeşitli gıdalar tüketebilmektedir. Örneğin; buğday unu yerine kişi, patates, pirinç, soya, fasulye, mısır, mercimek, nohut unu, glüteni ayrılmış buğday unu (buğday nişastası) kullanabilir ve bunlardan yapılan her türlü değişik yiyecekleri yiyebilirler.
Ben de Metehan'a glutensiz kurabiyeler yapmak için Sinangil'in "Glutensiz un" unu almıştım. Üzerinde çölyak hastalarına uygundur ibaresi beni bu araştırmaya itti ve çok da etkiledi. Allah'a şükür bizim böye bir sıkıntımız yok ama olanlara da yardımcı olmak istedim.

Haydi buyurun bakalım tarif e ve enfes kokan kurabiyelere :)

MALZEMELER :

50 g. margarin veya tereyağı
100 g. / 1/2 su bardağı toz şeker
150 g. / 1,5 su bardağı glutensiz un
1 yumurta
1 vanilya
1 kabatma tozu
1 çay kaşığı tuz
1 kase minik doğranmış kuru kayısı


Tüm malzemeyi bir kaba alıp yoğurun.
Hamur kendini toplayınca strech filme sarıp buzlukta 15-20 dakika bekletin.

Buzluktan alınca ufak parçalar koparıp şekillendirin ve fırın tepsisine dizin. Ortalama 12 tane kurabiye çıkıyor.
Şekillendirirken işleminizi 2-3 saniyede bitirmeye gayret edin. Hamur aksi halde el sıcaklığıyla yumuşayıp ele sarıyor.
180 derece fırında 15 dakika üzerleri pembeleşene kadar pişirin.

Afiyet, sağlık olsun...

30 Oca 2009

Marsmallowlu Kakaolu Sandviçler

Tarifi Sevgili Ayşem de görmüştüm. Görür görmezde vuruldum. yapmak için ancak fırsatım oldu. Yalnız fırınımın tepsisi kurabiye malzemesine küçük geldiği için, artanları sık sık tepsiye yerleştirince pişerken yayılıp birbirleriyle kaynaşmış oldular :) Böyle olunca da elbette Peçetedeki gibi düzgün sandviçler elde edemedim. İnşallah bir dahaki sefere diyelim.

Marsmallow o kadar arttıki her şekilde değerlendirme fırsatım oldu. Bir kısmını evde bulunan "haylayf bisküvi" arasına sürerek farklı sandviçler elde ettim. Bir kısmına ise damla çikolata katıp hindistan cevizine bulayarak "marsmallow lokumları" yapmış oldum :)
Bebeklerimize ev yapımı "halley" işlemi tamamdır desek mi???





















Tarif için buraya tıklamanız yeterli şekerler :)

26 Oca 2009

Rotavirüs' le Savaş ve Cengaver Ben :(

Perşembe günü her şey olağan seyrederken Metehan birden bire İstifra etmeye başladı. Hoppalaaaaaa bu da neydi böyle oğlum derken daha temizlemeye fırsat vermeden hoopp bir daha , bir daha ve bir daha. Bir terslik vardı. Acaba yediği bir şeymi dokundu diye bütün günü şööyle bir süzgeçten geçiriyorum yooo.

Yine polyannalığı elden bırakmıyorum; "Olsun oğlum bir daha yeriz dimi paşam" diye hem onu hem kendimi teskin ediyorum. Temizlik konusuna hiç girmeyeyim :(
Ne denesem olmuyor yemiyor, yemiyorr... Artık paşamda hal de kalmadı öylece yatıyor eee artık panik zamanı doğru hastaneye.

Doktorun tanısı şimdilik gribal enfeksiyon ama ishal olursa rotavirüs olabileceği konusunda uyarıyor. Yine bir poşet ilaçla eve dönüyoruz. Ateş yok, ishal yok ama çocuğumda hal de yok iştahta.

Hemen netten araştırıyorum neymiş bu
"rotavirüs" ?
İyi de bize uymuyor derken peşpeşe kusmalar yüzünden geceyarısı yine hastaneye taşınıyoruz. Tahliller yapılacak ee tabiiki kaçınılmaz gerçek, Serum. O kadar zorki bizim miniciği serumla zapdetmek ve onu bu şekilde görmek :( Serumu bekliyoruz sabah 07.00 sularında nihayet biterken doktor geliyor, teşhis "rotavirüs". O esnada müşade altındaki bir diğer bebeğe 3.serumu takılıyor onda da aynı problem. Başımda sanki kocaman bir fil oturuyor. Allahım olamaz buralarda duramam derken serumun peşine yedirmeyi deniyoruz. Kusarsa oradayız çünkü henüz ishal yok. Kusmaması için dualar ediyorum veee taburcuyuz :)

Evde bütün belirtiler başgösteriyor ve doktorun dedikleri aklımda "hemen getiriyorsunuz"
Yo yooo başedebilirim hımm nerede bizim "reflor", ve bulantı fitili? derken hafta başına hastalıklı seyirle ulaştık.

Hala bulantısı, zaman zaman kusması ve tabiiki ishali devam etsede keyfi yerine gelmeye başladı. Bugün 5. günümüz artık. Bu illette maalesef herhangi bir tedavi yok. Tek yapılması gereken çocuğa sıvı takviyesi ve ishali kesecek gıda alımı.

Ben de bunun için uğraşıyorum tek yediği sabahları nane+limon+zencefil suyuna bisküvi, öğlen daninonun bisküvili yoğurdu, muz püresi, akşam da 2 kaşık muhallebi
Tek derdim 2 kaşık olsun ama en azından midesinde dursun.
Ben de benden geçtim çok yorgunum ve uykusuzum. Artık Virüsün rota değiştirmesi için bekliyorum.

16 Oca 2009

Haydi Bebeğimize OYUN HAMURU nu Biz Yapalım


3 bardak un

1 bardak su

1 çay bardağı tuz

Dilediğiniz renkte gıda boyası


Malzemelerin hepsini boyaları katmadan karıştırın.

Suyu azar azar eklemekte fayda var.

En son boyasını ilave edin.

İşte bu kadar

İyi eğlenceler


Gıda boyalarını alırken ana renkleri seçmekte fayda var. Çünkü bunları karıştırarak ara renkleri de elde edebilirsiniz.


KIRMIZI , SARI , MAVİ renkleri almanız yeterli :)


KIRMIZI + SARI = TURUNCU


KIRMIZI + MAVİ = MOR


MAVİ + SARI = YEŞİL

14 Oca 2009

Düğün Çorbası (8.ay+) Bebeğime Çorba



250 gr. kuzu gerdan

4 kaşık un

2 kaşık tereyağ

4 kaşık yoğurt

1 yumurta

1/2 limon suyu

1 bardak süt

1 diş sarımsak

Sıcak su

Tuz, karabiber

Öncelikle kuzu gerdanı düdüklü tencerede 25 dakika kadar haşlıyoruz. Suyunu süzüp etleri didikliyoruz.

Ayrı bir tencerede tereyağını eritip unu kavuruyoruz ve etin suyu ile sütü dökerek topaklanmaması için çırpıyoruz

Yoğurdun içine yumurtayı kırıp limonun suyunu da ilave ettikten sonra ılıştırıp çorbaya katıyoruz.

Didiklenen etleri de ekleyip sarımsağını katıyoruz ve göz göz olana kadar pişiriyoruz.

En son tuz ve karabiberle lezzetlendirerek çorbayı tamamlıyoruz.

Afiyet olsun


** Ben kuzu gerdan yerine kurban etinden olan kocaman bir kemik parçasını kullanıp onun etini attım çorbaya. Yine de çok lezzetli oldu.

Yalnız serviste normalde düğün çorbasının üzerine, yağ eritilip biraz pul biber kızdırılarak servis yapılır. Elbette biz de amaç bebek yemeği olduğu için biber kullanmıyoruz. Ben biraz kemik suyunda az salçayı kızdırıp döktüm.

13 Oca 2009

Kış Çorbası (8.ay+) Bebeğime Çorba

1-2 parça kuzu kemiği

1 kase yaprak Maraş tarhanası

1 kereviz

1/2 patates

1/2 havuç

1 portakal

3 yemek k. un

1 yemek k. tereyağ

1 yumurta

1 bardak süt

1 diş sarımsak

tuz


Kuzu kemiklerini tarhanalarla birlikte çoz az suda haşlayıp, kemiğini içinden alarak ayırın.

Kereviz, havuç ve patatesleri robotto parçalayıp hazır edin.

Tereyağını eritip unu kavurun ve üzerine kemik suyu karışımını dökerek topaklanmaması için iyice çırpın

Kıyılmış sebzeleri de ilave edip karıştırın.

Portakalın suyunu ekleyin.

Süte yumurtayı kırıp çırpın ve sıcak su ile biraz ılıştırıp çorbaya ilave edin.

Çorbanın kıvamı koyu olursa biraz sıcak su ekleyebilirsiniz.

Sarımsağıda doğrayıp ekleyerek çorbayı tamamlayın. Dilerseniz tuz ile lezzetlendirebilirsiniz.

Afiyet olsun.

** Portakal suyunu kerevizin kokusunu bastırsın diye kullandım, fenada olmadı hani. Seçim sizin :)

Balkabaklı Muhallebi (6.ay +) Bebeğime Tatlı


2 tatlı kaşığı pirinç unu

1 tatlı kaşığı irmik

1 bardak süt

2 parça haşlanmış balkabağı (yağtığınız balkabağı tatlısından kullanabilirsiniz)

1 kesme şeker



Pirinç unu, irmik, süt ve şekeri bir kapta göz göz olana kadar çırpın.

Ocaktan alınca içerisine balkabağı dilimlerinden ekleyin ve blendırla pürüzsüz hale getirip bebeğinize servis yapın.

Kıvamı size göre koyu olursa biraz süt ekleyerek açabilirsiniz.

Afiyet olsun.


** Ben yılbaşında balkabağı tatlısı yapmıştım. Oradan oraya sürükleneceği için oğlumda bu tatdan nasiplensin istedim :)
Yalnız fotoğraftaki tarihe dikkat edenler içinde belirtmeden geçmeyeyim. Bu foto daha önce yaptığım tatlı zamanında çekilmişti :D

2 Oca 2009

Evde Ne Varsa Çorbası (6.ay +) Bebeğime Çorba

1 patates

1 havuç

1 soğan

1 diş sarımsak

2 kaşık un

1 kaşık tereyağ

1 su bardağı süt

sıcak su


Patates, havuç ve soğanı doğrayıp düdüklü tencerede 5 dakika haşlayın ve açınca blendırla parçalayın.

Tereyağını eritip unu kavurun,salçayı koyup çevirin ve sütü döküp topaklanmaması için sürekli çırpın.

Sebze püresini de döküp koyu olursa sıcak su ilave edin.

Afiyet olsun.

Mutlu Seneleeeeeeeeeer :)))

Tüm sıkıntıları geride bırakıp, yepyeni umutlarla şekillendirebileceğimiz koskoca bir yıl bizleri bekliyor.






"Sağlık, Mutluluk, Başarı ve Parayı da inşallah katlayarak getirirsin 2009, eee ne diyelim

Hoşgeldin :) "